“KIBRISLI TÜRKLERİN BU SÜRECİN DIŞINDA BIRAKILMASI KABUL EDİLEMEZ”
Erhürman, Schengen üyeliğiyle ilgili sürece Kıbrıslı Türklerin dahil edilmemesinin ileride ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti. Özellikle “Kıbrıs Cumhuriyeti” yurttaşı olmayan Kıbrıslı Türklerin doğrudan etkileneceğine işaret eden Erhürman, “Bu süreçte Kıbrıs Türk tarafının yer alması, ileride doğabilecek komplikasyonların AB gündemine zamanında taşınması açısından son derece önemlidir,” ifadelerini kullandı.
“AB AD HOC KOMİTESİ YENİDEN DEVREYE SOKULMALI”
Tufan Erhürman, Crans Montana sürecinden sonra eski Rum lider Nikos Anastasiadis’in tek taraflı olarak sonlandırdığı “AB ad hoc komitesi”nin bu noktada yeniden devreye sokulmasının şart olduğunu söyledi.
Erhürman, “Karşımızda Kıbrıslı Türkleri bu tür süreçlerde yok sayan bir Kıbrıs Rum liderliği var. Diğer yanda ise iki devletli çözüm önerisine bile inanmadığı açık olan, gailesiz ve umursamaz bir Kıbrıs Türk liderliği… Ve AB de her zamanki gibi adadaki normal olmayan duruma ‘normalmiş’ gibi yaklaşarak süreci kendi çıkarları doğrultusunda ilerletmeye çalışıyor,” diyerek üç tarafı da sert sözlerle eleştirdi.
“BİZ YOKMUŞUZ GİBİ HAREKET EDİLEMEZ”
“AB, Kıbrıs Türk liderliğinin vurdumduymazlığından yararlanarak biz yokmuşuz gibi davranıyor,” diyen Erhürman, Kıbrıslı Türklerin var olduğunu ve bu tür süreçlerde iradelerinin ‘gereksiz’ sayılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“KUZEYE HAPSOLMA RİSKİ ARTIYOR”
Kıbrıslı Türklerin her geçen gün adanın kuzeyine daha fazla hapsedildiğini ve uluslararası temas imkanlarının daraltıldığını belirten Erhürman, “Bu girişim, Kıbrıslı Türklerin bugününü ve geleceğini tehdit ediyor. Sessiz kalmak bu tabloya ortak olmaktır. Biz, uluslararası toplum nezdinde girişim yapmaya devam edeceğiz,” dedi.