Arife günü başlayan tatille birlikte yüz binlerce insan memleketlerinin ve tatil bölgelerinin yolunu tuttu.
DİYANET YANITLADI
Her bayramda olduğu gibi bu bayramda da tatil beldelerinde yapılan tatiller tartışma konusu oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Mehmet Kapukaya, Diyanet TV’de yayınlanan ‘Diyanet’e Soralım’ adlı programda soruları yanıtladı.
BAYRAMDA TATİLE GİTMEK SORULDU
Kapukaya, “Bayramda tatile gitmek ne kadar doğru?” şeklindeki soruya yanıt verirken, bayramların tatil günü olmadığını söyledi.
“BU BİR VEBALDİR”
Kapukaya, “Eğer biz bayram günlerini tatil günleri haline getirirsek, burada bir vebal vardır.” ifadelerini kullandı.
“BU GÜNLERİ TATİL GÜNLERİ HALİNE GETİRMEYELİM”
“Bayramlar adı üzerinde bayramlaşma günleridir” diyen Kapukaya, şu ifadeleri kullandı:
Bu bayramlaşmaların ruhuna baktığımız zaman, peygamber efendimizin zamanında hemen hemen bütün toplumun bayram yerinde olduğunu görüyoruz. Yaşlılar, gençler, çocuklar, kadınlar hatta namaz kılmaya müsait olmayan kadınları bile peygamber efendimiz bayram yerine davet etmiştir. Onlar namaz kılmasınlar ama bu bayrama iştirak etsinler, coşkuyu yaşasınlar demiştir. Bayramlar, toplum olarak kenetlenmemiz gereken günlerdir. Bazen bayram günleri de yetmiyor. Şunu da unuttuk, buraya da gidemedik dediğimiz de oluyor üç-dört gün olmasına rağmen. Bunu böyle yapmayıp da eğer biz bayram günlerini tatil günleri haline getirirsek, burada bir vebal de vardır.
“BİR DE KURBAN BAYRAMI GÜNÜNDE TATİLE GİDİNCE…”
Kapukaya’nın bu sözleri üzerine program sunucusu, “Gelecek nesiller adına sanki bizi endişeye sevk etmeye başladı bu iş. Çünkü ben kendi çocukluğumdan hatırlıyorum. Kurban Bayramı günlerinde daha çok mahallede kendi bağımızda, bahçemizde keserdik kurbanı. Şimdi artık o gelenek de yok. İnsanlar başka yerlerde kestiriyor. Çocuklar Kurban Bayramı’nın ne olduğunu bilmeden büyüyorlar. Bir de Kurban Bayramı gününde tatile gidince, bütünüyle unutuluyor bu iş” diye konuştu.
“KALKIP DA BİZ KAPIMIZI, BACAMIZI KİLİTLEYİP TATİL YERİ AYARLARSAK”
Sunucunun bu sözlerinin ardından Mehmet Kapukaya, şöyle devam etti:
Peygamber efendimizin hediyesidir bu bayramlar. Dolayısıyla biz peygamberimizi seviyorsak, onun hatırasını da yaşatmamız gerekiyor. Bayram günleri bize yetmiyor. Ama kalkıp da biz kapımızı, bacamızı kilitlersek, tatil yerlerinden yer ayarlarsak, ondan sonra da telefon açıp da bir babaanneye telefonla ‘Bayramın mübarek olsun. Ellerinden öpüyorum’ diyorsak, o babaanne de bir şey söyleyemiyor, gözyaşlarını içine akıtıyorsa, burada bir vebal yok mu? O hane üzüntülü kalıyorsa veya ‘bazılarının çoluk çocuğu bayramlaştığı halde benim çocuğum tatile gitmiş, uzaktan benimle bayramlaşıyor’ diyorsa veya bazıları hiç bayramlaşmıyor. Böyle durumlar ortaya çıkarsa o zaman bu bir vebal