Monday, June 16, 2025
Google search engine
HomeBaşbakan Ünal ÜstelBaşbakan Üstel: Lafla değil, işle yola devam ediyoruz

Başbakan Üstel: Lafla değil, işle yola devam ediyoruz

Öykü KENDİR

Ünal Üstel başkanlığındaki Ulusal Birlik Partisi (UBP)-Demokrat Parti (DP)-Yeniden Doğuş Partisi (YDP) koalisyon hükümetinin, 2022–2025 yılları arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde hayata geçirdiği projeler, reformlar ve yatırımlar, “Halka Hizmet Yolunda Üç Yıl” başlığıyla düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla payşıldı.

Başbakan Ünal Üstel, “Bir ülke için ekonomi her şeydir. Son derece olumsuz ekonomik koşullarında kurulmuş bir hükümet olmamıza rağmen, tarihi bir enflasyonla mücadele etmiş bir hükümet olarak, tüm sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalıştık. Önce refah dedik, alım gücü dedik, halkımız dedik” ifadelerini kullandı.

Halkın alım gücü…

Başbakan Üstel, “2022 yılı ocak ayında brüt asgari ücret 7 bin TL’ydi. 2025 yılında ocak ayında brüt asgari ücret 43 bin 469 TL’ye yükseldi. Bu artış 3 yılda yüzde 521’lik bir artışı gösteriyor. Euro bazında bir asgari ücreti tarihimizi en yüksek seviyesine taşıdık. Avrupa birliği ortalaması üzerinde bir asgari ücrete sahibiz. Bu artış sadece asgari ücretle sınırlı kalmadı. Ortalama kamu maaşlarında da aynı düzeyle bir iyileşme sağladık. Çalışanı destekledik, alım gücünü koruduk” dedi.

46 milyar 400 milyon TL’lik rekor kaynak

KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin arasındaki ilişkilerin yalnızca diplomatik ve mali çerçeveyle sınırlı olmadığını belirten Başbakan Üstel, “Sadece finansal değil, aynı zamanda yaşamsaldır” dedi.

Başbakan Üstel, “Bu bağ ortak tarih, kültür, inanç ve kader birliğine dayanana tek millet iki devlet anlayışına dayalıdır. Son 3 yılda anavatan Türkiye ile tarihi geçecek İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşmaları imzaladık. Sadece imzalamakla kalmadık, aynı zamanda hayata geçirdik. 2023 yılında 9 milyar 500 milyon TL, 2024 yılında 15 milyar 900 milyon TL, 2025 yılında ise 21 milyar TL olmak üzere imzalanan üç ayrı protokol ile toplamda 46 milyar 400 milyon TL’lik rekor bir kaynak yarattık. Özellikle son imzalanan protokolde 26 yıl aradan sonra tarafımızdan hazırlanan KKTC’nin 5 yıllık kalkınma planına uygun olarak hazırladık” açıklamasını yaptı.

23 yeni okul…

“Bu dönemde rekorlara imza attığımız tarihte bir ilki hayata geçirdiğimiz ya da yıllar sonra yeniden başlattığımız projeleri hatırlatmak istiyorum” diyen Başbakan Üstel, açıklamasına şöyle devam etti:

“Son dönemde 23 yeni okul açtık, bunlara ek olarak 12 yeni okul projesini başlattık. Rekor sayıda hastane projesini bu dönemde ilerletiyoruz. Yine bu dönemde pek çok ilke imza attık. Yerel yönetimler reformunu hayata geçirdik, tarihte ilk kez ilk evim kredisini başladık sosyal konut projelerini hayata geçirdik, 26 yıl aradan sonra KKTC’de 5 yıllık kalkınma planını hazırladık. 20 yılı aşkın süreden sonra kamuya engelli istihdamı, deprem komitesi kurduk, aktif çalıştık, afetlere karşı mücadele komisyonunu kurduk. Kablo ile elektrik projesinin fizibilite çalışmasına imza attık. Ercan Havalimanı açtık. Bir hükümetin reform iradesi ve icraat kapasitesi yalnızca sahadaki projelerle değil, yasam organlarındaki etkinliğiyle de ölçülür. Meclisi çalıştırdık, yasalarımızı yaptık. 3 yıllık görev süremizde 166 yasayı meclisten geçirerek, önemli bir yasama performansına imza attık.  Son 3 yılda her kesime 1 milyar 900 milyon TL kredi desteği sağladık.”

“KKTC’yi yeşil enerji üssüne dönüştüreceğiz”

Başbakan Üstel, enerjide bir devrim yaratıldığını belirterek, kablo ile elektrik projesinin fizibilite çalışmalarının tamamlandığını, çok yakında yapımına başlanacağını kaydetti.

Başbakan Üstel, “KKTC’yi yeşil enerji üssüne dönüştüreceğiz” dedi.

İşte Başbakan Üstel’in açıklamasının tamamı: 

“12 Mayıs 2022 tarihinde kurduğumuz UBP-DP-YDP Koalisyon Hükümetimiz, üç yılını doldurmuş bulunuyor.

Bu 3 yıl;

İstikrarlı hükümetlerin neler başardığını,

Yarım kalan projelerin nasıl tamamlandığını,

İrade varsa reformların nasıl hayata geçtiğini göstermiştir.

Bilmenizi istiyorum ki;

Bu üç yıl, bir iradenin, bir kararlılığın ve bir vizyonun göstergesidir.

O yüzden, bugün burada sizlerle; Laf değil iş üretmenin, günü kurtarmanın değil, geleceği inşa etmenin haklı gururunu paylaşıyoruz.

Değerli basın mensupları;

Mayıs 2022’de görevi devraldık. Zor bir dönemde yola çıktık. Küresel krizlerin gölgesinde, ekonomik dalgalanmaların ortasında, savaşların kıyısında, pandeminin etkileri altında bir hükümet kurduk.

Ama kararlaydık: Yılmadık, durmadık, geriye bakmadık, çalıştık ve cesaretle yolumuza devam ettik.

Üç yıl boyunca yalnızca bugünü düşünmedik, geleceği de inşa ettik.

Kıbrıs Türk halkının hayalini kurduğu projeleri başlattık.

Yarım kalanları tamamladık.

İmkansız denilenleri mümkün kıldık.

Unutulanları hatırladık.

İhmal edilenleri gündeme aldık.

Biz bu üç yılda; Bir vizyonu programa, pek çok hayali de gerçeğe dönüştürdük.

Bir ülke için ekonomi her şeydir. Son derece olumsuz ekonomik koşullarda kurulan bir hükümet olmamıza rağmen.

Tarihi bir enflasyonla mücadele etmemize rağmen; devlet olarak vatandaşlarımıza karşı tüm sorumluluklarımızı yerine getirmeye çalıştık.

“Önce refah” dedik, “alım gücü” dedik, “hayat pahalılığıyla mücadele” dedik. Gereken her adımı attık.

Rakamlarla konuşuyoruz:

  • 2022 yılı Ocak ayında brüt asgari ücret 7.000 TL’ydi.
  • 2025 yılı Ocak ayında brüt asgari ücret 43.469 TL’ye yükseldi.

Bu artış, 3 yılda yüzde 521’lik bir artışı gösteriyor.

Euro bazında asgari ücreti tarihimizin en yüksek seviyelerine taşıdık.

Bugün Avrupa Birliği ülkeleri ortalamasının üzerinde bir asgari ücrete sahibiz.

Hatta Güney Kıbrıs’tan da yüksek bir asgari ücrete sahibiz.

Bu artış sadece asgari ücretle sınırlı kalmadı.

Ortalama kamu maaşlarında da aynı düzeyde bir iyileşme sağladık.

Çalışanı destekledik. Alım gücünü koruduk.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler, yalnızca diplomatik ve mali çerçeve ile sınırlı değildir.

Bu ilişkiler sadece finansal değil, aynı zamanda yaşamsaldır.

Bu bağ; ortak tarih, kültür, inanç ve kader birliğine dayanan, “tek millet, iki devlet” anlayışına dayalı sarsılmaz bir gönül bağıdır.

Hükümetimiz, bu dönemde söz konusu ilişkileri daha da ileriye taşımış; tüm alanlardaki iş birliğini güçlendirmiştir.

Bu çerçevede, son üç yılda Anavatan Türkiye ile tarihe geçecek İktisadi ve Mali İş Birliği Antlaşmaları imzaladık. Bu antlaşmaları yalnızca imzalamakla kalmadık, aynı zamanda hayata geçirdik, halka dokunduk, sorunlara çözüm ürettik.

  • 2023 yılında 9 milyar 500 milyon TL,
  • 2024 yılında 15 milyar 900 milyon TL ve
  • 2025 yılında ise 21 milyar TL olmak üzere imzalanan üç ayrı İktisadi ve Mali İş Birliği Protokolü ile toplamda 46 milyar 400 milyon TL’lik rekor bir kaynak yarattık.

Özellikle son imzalanan iktisadi ve mali iş birliği antlaşmamızı 26 yıl aradan sonra tarafımızdan hazırlanan KKTC 5 yıllık kalkınma planına uygun olarak Halkımızın ihtiyaçlarına dokunan projelere göre hazırladık.

Son 3 yılda, Türkiye ile kurduğumuz güvene dayalı iş birliği;

KKTC’de devletin gücünü halka ulaştıran, refahı büyüten, hizmeti yaygınlaştıran bir kalkınma modeline dönüşmüştür.

Az sonra detaylarını sizlerle ayrıntılı bir şekilde paylaşacağım. Ancak öncesinde, bu dönemde rekorlara imza attığımız, tarihte ilk kez hayata geçirdiğimiz ya da yıllar sonra yeniden başlattığımız bazı önemli projeleri kısaca hatırlatmak istiyorum:

  • Son dönemde 23 yeni okul açtık.
  • Bunlara ek olarak 12 yeni okul projesini başlattık.
  • Rekor sayıda hastane projesini bu dönemde eş zamanlı olarak ilerletiyoruz.

Yine bu dönemde pek çok ilke de imza attık:

  • Yerel Yönetimler Reformunu hayata geçirdik.
  • Tarihte ilk kez, yuva kuracak gençlere yönelik İlk Evim Kredisi uygulamasını başlattık.
  • 30 yıl aradan sonra, sosyal konut projelerini yeniden hayata geçirdik.
  • 26 yıl aradan sonra, KKTC beş yıllık kalkınma planını hazırladık.
  • 20 yılı aşkın süreden sonra, kamuya engelli istihdamı gerçekleştirdik.
  • Deprem Denetim Komitesi’ni kurduk ve aktif biçimde çalıştırdık hala devam ediyor.
  • Afetlere Karşı Mücadele Komitesi’ni oluşturduk ve kurumsal hale getirdik.
  • Kablo ile Elektrik getirilmesi fizibilite projesine imza attık.
  • 10 yılı aşkın süreden sonra Yeni Ercan havalimanını açtık.

Demokratik bir sistemin kalbi meclistir. Bir hükümetin reform iradesi ve icraat kapasitesi, yalnızca sahadaki projeleriyle değil, yasama organındaki etkinliğiyle ölçülür.

Bu anlayışla, Meclisimizi çalıştırdık, yasalarımızı çıkardık, reformlarımızı yasalaştırdık.

Üç yıllık görev süremizde toplam 166 yasayı Meclis’ten geçirerek, önemli bir yasama performansına imza attık.

Bu veriler; sadece hükümetimizin icra kabiliyetini değil, aynı zamanda Meclis’in çalışkanlığını, yasama faaliyetlerindeki etkinliğimizi ve reform sürecindeki kararlılığımızı da açıkça ortaya koymaktadır.

Görüldüğü üzere; hükümet olarak halkımızın hayatına dokunan her alanda icraatlar yaptık.

Halkın refahını artıran, ülkemizin kalkınmasını hızlandıran sayısız adımı kararlılıkla hayata geçirdik.

Bunun yanında ihtiyaç duyulan sektörlere kredi desteği de sağladık. Son 3 yılda; her kesime, ekonomik direnci artıran yaklaşık 1 milyar 900 milyon Türk Liralık kredi desteği sağladık.

Bu yılı gençlerin yılı ilan ettik ve bu kredilerin en büyüğünü yine gençlere verdik.

Tarihte ilk kez başlattığımız 1 milyar 580 milyonluk İlk evim kredileri paketleri ile toplam 924 genç ailemizi uygun fiyatlarla yuva sahibi yaptık.

Başbakanlık olarak enerjiyi sadece bir altyapı yatırımı değil; ülkemizin geleceğini şekillendiren stratejik bir olay ve kalkınmanın teminatı olarak gördük.

Son 3 yılda, enerji alanında ülkemizin tarihinde eşi benzeri görülmemiş yatırımlara imza attık. Bazıları KIB-TEK’e “yatırım yapılmıyor” diyor.

Biz KIB-TEK’e 110 milyon dolarlık yatırım yaptık.

KIB-TEK’e yapılan bu yatırım ile üretimden dağıtıma, yakıttan iletime kadar her aşamada köklü bir dönüşüm gerçekleştirdik.

Artık sadece arıza onaran değil; geleceği planlayan bir KIB-TEK var.

  • Türkiye’den getirilen 5 adet 25 MW’lık mobil jeneratörü devreye aldık, üretim kapasitemizi artırdık.
  • Teknecik’teki 8 ana jeneratörü elden geçirip aktif hale getirdik.
  • Depolama sistemlerimizi modernize ettik.
  • Türkiye Cumhuriyeti katkılarıya yakıtın adamıza ulaşmasında, navlun giderinde tasarrufu sağladık.
  • Lefkoşa, İskele, Kalecik ve Gönyeli başta olmak üzere trafo merkezlerini güçlendirdik.
  • Binlerce metre yer altı kablosu döşedik.
  • KIB-TEK’in yedek parça stoklarını güçlendirdik, 18 bin adet yeni sayaç aldık, LED sokak aydınlatmalarını yaygınlaştırdık.
  • Hibe alacağımız 2 jeneratör ve satın alacağımız 2 toplam 4 jeneratörle ülkemizin enerjisine enerji katmaya hazırlanıyoruz.

Gazimağusa Bölge Amirliği, Güzelyurt Bölge Amirliği, Lefke Bölge Amirliği yeni binalarını yapıyoruz.

Enerjide de tarih yazıyoruz. Ülkenin enerjisine enerji katıyoruz.

Asrın ikinci en büyük projesinde de tarihi bir adım attık.

Türkiye’den KKTC’ye denizaltı elektrik bağlantısı için ilk imzalarımızı attık.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz’la birlikte imza koyduğumuz bu protokol neticesinde, KKTC ile Anavatan arasında çift yönlü çalışacak denizaltı elektrik bağlantısı için fizibilite çalışmalarını tamamladık.

Çok yakında yapımına başlanacak bu hatla, yalnızca enerji arzını güvence altına almakla kalmayacağız; KKTC’yi bir yeşil enerji üssüne dönüştüreceğiz.

Hükümet olarak, sporda toplumun her kesimine dokunan altyapı yatırımlarını ve yasal reformları hayata geçirdik.

“Her ilçeye tesis, her sporcuya destek” ilkesiyle yola çıktık ve bu hedefi büyük oranda gerçekleştirdik.

  • Sporda 20 milyon olan proje kalemini 15 kat arttırarak 300 milyona çıkardık.
  • 10’dan fazla futbol sahasını yeniledik.
  • Onlarca sahaya tribün kazandırdık.
  • Sentetik saha ve jimnastik salonu projelerimizin yapımı devam ediyor.
  • Esentepe ve Girne bölgesine yeni spor salonu yapımı devam ediyor.
  • Başarılı sporcularımıza yalnızca sözle değil, gerçek desteklerle sahip çıktık.
  • 5 yıl aradan sonra 13. Spor Şurası’nı gerçekleştirdik.
  • 30 yıl aradan sonra spor yasasını çağdaş kriterlerle güncelledik.

Spora yatırım yaptık, gençlerimize ve geleceğe yatırım yaptık.

Artık dijital çağdayız. Kamu hizmetlerinde de dijitalleşmek ve vatandaşa doğrudan erişim sağlamak, devletin etkinliği adına son derece önemlidir.

Bu vizyonla hareket ettik:

  • KKTC tarihinde ilk kez “Dijital Dönüşüm ve e-Devlet Kurumu Yasası”nı hazırlayıp hayata geçirdik.
  • Tüm kamu dijital altyapısını ilk kez kurumsal bir çatı altında topladık.
  • E-Devlet projeleri yeni kurulan bu kurumsal yapıya devredildi,
  • E-Devlet sistemini 2026 yılında devreye sokmaya hazırlanıyoruz.

Yine bu dönemde;

AB Koordinasyon Merkezimizi aktif şekilde çalıştırdık.

YAGA’yı proaktif şekilde çalıştırdık. “Yatırım gelsin diye beklemedik, yatırım ortamını biz şekillendirdik.”

  • “Yatırım Bilgi Merkezi”ni kurduk.
  • 129 milyon TL’lik Türkiye Cumhuriyeti destekli yatırım projelerini yürüttük.
  • Halkımıza toplamda 200 milyon TL’nin üzerinde doğrudan yatırım desteği sağladık.
  • Hibe desteğini 2025 yılı itibarıyla iki katına çıkarıyoruz.

Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nda da köklü adımlar attık:

  • 30 yıldır güncellenemeyen BRTK Yasası’nı ele aldık, hazırladık ve yasalaşma sürecinde sona geldik. Yenilenecek yasa bu ay Meclis’e geliyor

Bakanlıklarımızın icraatlarına geçmeden önce 3 yıllık görev süresinde yaşamış olduğumuz bir acıya da parmak basmak istiyorum. Asrın Deprem Felaketinde Şampiyon meleklerimizi yitirdik.

Acılarımız hala yüreğimizde. Meleklerimize Allahtan rahmet diliyorum. Deprem döneminde bir devlete yaraşır şekilde hem Şampiyon meleklerimizin hem de ailelerinin yanında durduk.

Deprem sonrası başlatılan tüm adli süreçlerde devlet olarak ailelerimizi bir an bile yalnız bırakmadık. Süreç hala devam ediyor. Sonuna kadar ailelerimizin yanında durmaya devam edeceğiz.

Ve hak eden herkesin en ağır şekilde cezalandırılması adına elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz.

Hükümet olarak; “Turizmle kalkınan, kültürle köklenen, gençlikle güçlenen ve çevreye saygılı bir gelecek inşa etmek için çalıştık.”

  • Girne Antik Limanı’nı onlarca yıl sonra aslına uygun şekilde restore ettik, halkımızın ve turizmin hizmetine sunduk.
  • Yıllardır inisiyatif alınıp çözülemeyen Kurucu Cumhurbaşkanımız Denktaş’ın Anıt Mezarının 1. Etap projesini tamamladık
  • 2025–2034 Turizm Master Planı’nı ülke tarihinde ilk kez hazırladık.
  • Charter uçuşları teşvik ettik.
  • Küçük otellere özel hibe desteği başlattık.
  • “Ada Kıbrıs” Tanıtım Kampanyası ile Türkiye pazarına güçlü bir giriş yaptık.
  • Dipkarpaz’ın Gençlik Merkezi’ni tam 10 yıl aradan sonra yeniden açtık.
  • Kantara Gençlik Kampı’nı yıllar sonra yeniledik.
  • Yıllardır atıl durumda olan Devlet Tiyatro Binası’nı yeniden inşa ettik; bu yıl iç donanımını da tamamlayarak halkımızın hizmetine açıyoruz.
  • Barbarlık Müzesi, Milli Mücadele Müzesi, Mevlevi Tekke Müzesi ve Güzelyurt Tren İstasyonu Müzesi’ni yeniden açtık.
  • Tek Kullanımlık Plastiklerin Yasaklanması Tüzüğü’nü yürürlüğe soktuk.
  • Sürekli Atıksu İzleme Sistemi’ni hayata geçirdik, denizlerimizi koruma altına aldık.
  • KKTC’de ilk kez Deprem İzleme ve Değerlendirme Merkezini kurduk. Adamızı etkileyen tüm depremleri anında kurulan sistemle izliyoruz.

Ulaşım, bir ülkenin kalkınmasının temelidir. Aynı zamanda gelişimin yönünü tayin eden stratejik bir alandır. Ve unutmayalım: Yol, medeniyettir.

İşte biz, üç yıllık hükümet dönemimizde ulaştırma alanındaki tüm projelere bu bakış açısıyla yaklaştık.

Ercan Havalimanı…

Yıllardır beklenen, konuşulan, bir türlü tamamlanamayan mega bir proje…

Tamamlanmasını biz sağladık! Ve şimdi o kapıdan geçen yolcu sayısı, rekor üzerine rekor kırıyor.

Yılın henüz yarısına gelmeden geçtiğimiz yılın aynı dönemini kapsayan rakamların %20 üzerine çıkmayı başardık.

Yolcu artışı, yeni terminalin açılmasından bu yana %60’a ulaştı.

  • Lefke–Güzelyurt Yolunu tam 13 yıl sonra tamamladık ve açtık.
  • Yenierenköy–Balalan Sahil Yolu, Karpaz’a kesintisiz erişim sağladık.
  • Girne–Alsancak Çevre Yolu’nu yıllar sonra tamamladık.
  • Alsancak–Lapta tamamlanmak üzere. Lapta–Geçitköy–Çamlıbel bağlantısını projelendirdik.
  • Kayalar–Sadrazamköy’e yeni bir ulaşım hattı kuruyoruz.
  • Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Yonca Kavşağı’nı halkımızın hizmetine açtık.
  • Yakında tamamlayacağımız Lefkoşa–Alayköy bağlantısı, çember ve kavşak projeleriyle başkentin ulaşım çehresini dönüştürecek.
  • Gönyeli çemberindeki trafik tarihe karışacak.
  • Girne–Çatalköy Yolu’nu başlattık.
  • Çatalköy–Dağyolu Projesi’ni devreye soktuk.
  • Karpaz–Zafer Burnu Yolu hızla ilerliyor; tamamlanmak üzere.
  • Boğazköy–İskele arasındaki yolu tamamlama çalışmalarına başladık.
  • Güzelyurt Çevre Yolu’nu genişletiyoruz.
  • Üç yıl içinde kırsalda tam 157 kilometre köy yolu inşa ettik.
  • Ana arterlerdeki aydınlatma sistemlerini yeniledik.
  • 3G’yi 4.5G’ye taşıdık; şimdi 5G’ye doğru ilerliyoruz.
  • Fiber optik altyapı projesini ihale aşamasına getirdik.
  • 7 adet deprem istasyonumuzun tüm güncellemeleri yaptık.

Bu projeler, KKTC’nin ulaşımda, iletişimde ve afet yönetiminde bir üst seviyeye taşındığının kanıtıdır.

Üç yıllık hükümet dönemimizde en temel başarılarımızdan biri de hayata geçirdiğimiz her proje için kaynak bulmak ya da kaynak yaratmak olmuştur.

Bu anlayışın en somut örneklerinden biri; yabancıların taşınmaz mal edinimine ilişkin yasada yapılan değişiklikle, sosyal konut projelerine ve Taşınmaz Mal Komisyonuna finansman yaratmamızdır.

  • Yaratılan bu kaynakla, tam 30 yıl sonra gençlerimizi uygun fiyatlı ev sahibi yapmak amacıyla önce sosyal konut edinme yasasını güncelledik; ardından sosyal konut projelerini başlattık:
  • Güzelyurt Yeni Sosyal Konutlarının temelini attık.
  • Lefkoşa 1. Etap Alayköy Sosyal Konut Projesini başlatıyoruz.
  • Lefkoşa–Hamitköy, Dipkarpaz, Mağusa, İskele, Girne ve Mesarya Konut Projelerini devreye sokuyoruz.
  • Bu projeler tamamlandığında, yaklaşık 3.500 sosyal konut ile binlerce ailenin hayatına doğrudan dokunmuş olacağız.
  • Yerel yönetimlerde tarihi bir reform gerçekleştirdik: Belediyelerimizi birleştirdik. Belediye sayısını 28’den 18’e düşürdük. Belediyelerin güçlerini birleştirdik, hizmet kapasitelerini ve gelirlerini artırdık. Artık belediyelerimiz kendi ayakları üzerinde duran, daha güçlü kurumsal yapılara kavuştu.
  • Halkımızın nabzı olan, devletin halka uzanan ilk eli olan Muhtarlarımızın bir çok binalarını yeniledik ve yenilemeye devam edeceğiz.
  • Muhtar maaşlarını asgari ücretin %95’i oranına yükselttik.
  • Geçmiş Dönemlerde dağıtılan kırsal esim arazilerinin alt yapı çalışmalarını önemli oranda tamamladık.
  • 2022–2024 döneminde 16 bölgede 800 kırsal kesim arsası için stabilize yol, 20 km asfalt, 700 parselin su altyapısı ve 30 köyün elektrik altyapısı tamamladık.
  • 2025 içinde kalan altyapıları tamamlıyoruz.
  • Gençlerimizi yaşadıkları topraklarda tutmak ve kentlere göçmek zorunda kalmaları adına kırsal kesim arsalarını gençlerimize dağıtmaya devam ediyoruz. İlk dağıtımlarımızı Mesarya bölgesinden başladık. Adanın her yerinde dağıtımlara devam edeceğiz.
  • Yıllardır sonuçlanmayan 472 kamulaştırma dosyasını tamamladık. Yıllardır yarım bekleyen projelerin önünü açtık.
  • Taşınmaz Mal Komisyonu’nda rekor düzeyde işlem gerçekleştirdi:
  • Düzensiz göçle mücadelede yapısal ve kurumsal bir adımlar attık: Düzensiz Göçle Mücadele Merkezi’ni çok yakında açıyoruz.

Bu dönemde sosyal devlet anlayışını gözeten, yerel yönetimi güçlendiren,

taşınmaz sorunlarını çözen, teknolojik alt yapıyı güçlendiren ve kaynak üreten bir anlayışı hayata geçirdik.

Sağlık politikalarını topluma duyulan sorumluluğun bir ifadesi olarak gördük.

“Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” deyişini merkeze koyarak; üç yılda sağlık sistemimizi hem niteliksel hem de niceliksel açıdan dönüştüren tarihi adımlar attık.

  • Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi’nin temeli 2025’te atılıyor. Bir hayal daha gerçeğe dönüşüyor. Tamamlandığında 640 yatak kapasiteli olacak bu hastane ile sağlıkta yeni bir dönemi de başlatmış olacağız.
  • Girne Yeni Devlet Hastanesi’nin binasını tamamladık. İç donanım çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu yıl hizmete açıyoruz.
  • Güzelyurt Yeni Devlet Hastanesi’nin 4. etabını tamamladık. 15 Kasım’da açıyoruz.
  • Yıllardır konuşulan Yeni Karpaz Pamuklu Hastanesi’nin yapımına başlıyoruz.
  • Nalbantoğlu Hastanesi’ni baştan sona yeniliyoruz, onu modern bir sağlık kampüsüne dönüştürüyoruz.
  • Yıllardır yanmış ve atıl durumda olan Devlet Laboratuvarı’nı yeniledik. Kısa sürede açıyoruz.
  • Beyarmudu Sağlık Merkezi’ni hizmete aldık. Değirmenlik, Maraş ve Lapta’yı çok yakında açıyoruz.
  • Dikmen Sağlık Merkezi projesini başlatıyoruz.
  • 112 Acil Servis sistemini 16 yeni ambulansla %70 oranında büyüttük.
  • İmzaladığımız protokollerle pratisyen hekimlerin KKTC’de mecburi hizmet yapmasını sağladık.
  • Genel bütçede sağlık payını %7’den %9,5’e çıkardık.

Üç yıldır, “Sağlık bir ayrıcalık değil, anayasal bir haktır” anlayışıyla çalışıyoruz. Yapılan her projeyle yalnızca bugünün ihtiyacına değil, yarının sürdürülebilir sağlık sistemine de güçlü yatırımlar yapıyoruz.

Eğitim, bir ülkenin yarınını inşa eden en temel güçtür. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, laiklikten ödün vermeyen, herkesi kucaklayan, insanlar arasında ayrım gözetmeyen bir anlayışla; eğitimin anayasal bir hak olduğunu unutmadan ve unutturmadan, çağdaş bir eğitim sistemi için tüm imkanlarımızı seferber ettik.

Eğitimi bir halkın ve bir devletin gelecek inşası olarak gördük. Ve bu inançla, Cumhuriyet tarihinin en yüksek sayıdaki okul yatırımını, hayata geçirdik.

  • 23 yeni okul projesini tamamladık.
  • 12 yeni okul projesini başlattık, inşaatların tamamına yakını 3 ay içinde başlıyor.
  • Dünyada uygulanan eğitim sürelerine ulaşmak adına önemli çalışmalar yürüttük.
  • Tarihte görülmemiş bir teknolojik ekipman ve donanım seferberliği başlattık. Sınıflarımızı teknolojiyle tanıştırdık, çağdaş donanım standartlarına ulaşmalarını sağladık.
  • 160 okulda toplam 800 binanın depreme karşı dayanıklılığını denetledik.
  • Riskli yapılarda güçlendirme çalışmalarını başlattık.
  • Depreme karşı çocuklarımızı korumak amacıyla boşalttığımız dersliklerin yerine, 250 prefabrik derslik ekledik. Çocuklarımızı riske atmadık ama eğitimi de kesintiye uğratmadık.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Tarım ve tarıma dayalı ürünler toplam ihracatın %75’ini oluşturuyor. Görüldüğü üzere, tarım, sadece bir üretim faaliyeti değil; aynı zamanda ihracatın, ekonomik kalkınmanın ve gıda güvenliğinin de teminatıdır.

İşte bu yüzden 3 yıllık hükümet dönemimizde çiftçiyi, hayvancıyı, tarımcıyı, üreticilerimizi yalnız bırakmadık. “Ürüne hakkını verdik, üreticinin emeğini koruduk, tarımı geleceğe taşıdık.”

  • Asrın Su Projesi Olarak Türkiye’den gelen Yaşam suyunu önce evlerimizle buluşturduk.

Bunun sonrasında bu yaşam suyunu ovalarımızla buluşturma sözü verdik. Bunu da adım adım gerçekleştiriyoruz.

  • Güzelyurt Ovası’na yaşam suyunu taşıdık, Güzelyurt ovasını sulanabilir hale getirdik.
  • Mesarya Ovası’nda 45 km’lik hattın 15 km’sini döşedik.

Çok uzak olmayan bir gelecekte yaşam suyu Mesarya Ovası’na da hayat verecek.

  • Güzelyurt’a, ilk etabı 15 bin, ikinci etabı ile 40 bin ton kapasiteli soğuk hava entegre tesisi kurulma projesini başlattık. İlk etabı bu yıl tamamlıyoruz.
  • Üç yılda çiftçimize, hayvancımıza, tarımcımıza yaklaşık 4 milyar 640 milyon TL doğrudan destek ödemesi yaptık.
  • Genel Tarım Sigortası üzerinden yaklaşık 846 milyon TL tazminat ödemesi gerçekleştirdik.
  • Gıda güvenliğini sağlamak adına denetimleri artırdık.

Tarım sektörünü bilimle, teknolojiyle ve insan odaklı politikalarla buluşturduk.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik alanında son 3 yılda sosyal adaleti önceleyen, refahı tabana yayan, insanı merkeze koyan birçok projeyi ve desteği hayata geçirdik.

İstihdamı artırdık, çalışanları kayıt altına aldık, sosyal yardımları genişlettik, çalışanı koruduk, emekliyi destekledik, özel sektörün yükünü hafiflettik.

Somut göstergelerle ifade edecek olursak:

* 2022 yılında 120.732 olan aktif sigortalı sayısını 2025’te %32 artırarak 159.510’a çıkardık.

* Sadece kamuya değil, özel sektöre de sahip çıktık. İş dünyamıza ve reel sektöre, 2023–2025 arasında 2 milyar 6 milyon TL’nin üzerinde prim desteği sağladık.

* 2023’te 6.500 işyerine, 56.150 çalışana,

* 2024’te 9.000 işyerine, 79.500 çalışana destek sağladık. Bu yıl da prim desteğine devam ediyoruz.

* Sosyal yardım ve cemile maaşlarını 5 katına kadar yükselttik.

* Sosyal Yardımlarda hayat pahalılığı ödeneğini yılda iki kez olacak şekilde yeniden düzenledik.

*5 bin 752 engelli vatandaşımıza maaş desteği verdik.

*Mehmetçik ve Yenierenköy’de Sosyal Hizmetler Dairesi tam zamanlı şubeleri yeniden hizmete açtık.

Aynı bölgelerde Sosyal Sigortalar ve İhtiyat Sandığı haftalık hizmet birimlerini ilk kez devreye soktuk.

* Lefkoşa Engelsiz Yaşam Evi’ni hizmete açtık.

* Güzelyurt, Girne ve Gazimağusa’daki rehabilitasyon merkezlerini yeniledik.

* Engelliler için 6 yeni araç aldık.

* Haspolat’ta “Sevgi Evi” projesini hayata geçirdik.

* Çocuk Hakları Eylem Planı’nı hazırladık ve uygulamaya koyduk.

* 12 yaş üstü çocuklar için ev tipi bakım modellerini başlattık.

*Kalkanlı Yaşam Evi’ni otel konseptinde yeniledik.

* Şiddet mağduru kadınlara adli destek sağladık.

Biz bu dönemde sadece sayıları değil, hayatları da değiştirdik. Emeği koruduk, adaleti sağladık, dezavantajlı grupları güçlendirdik.

Sosyal güvenlik sistemini yalnızca büyütmedik, insan odaklı hale getirdik. İşçimizin, emeklimizin, kadınımızın, çocuğumuzun, yaşlımızın yanında olduk.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin dış politikasında benimsediğimiz yeni ve kararlı vizyonumuzu devam ediyoruz.

  • Cenevre’de düzenlenen 5+BM gayri resmi toplantılarında, egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm vizyonunu kararlılıkla savunduk.
  • Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte bu vizyonu, BM nezdinde uluslararası gündeme taşıdık.
  • Yurt dışı temsilciliklerimizin kapasitesini artırdık, yeni temsilcilik açma çalışmaları başlattık.
  • Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için dijital konsolosluk hizmetlerini devreye soktuk.

2022–2025 döneminde KKTC ile Türk Dünyası arasındaki ilişkiler, tarihsel kardeşlikten kurumsal bir ortaklığa dönüşmüştür.

  • 11 Kasım 2022’de KKTC, Semerkant Zirvesi’nde Türk Devletleri Teşkilatı’na kendi adımız ve bayrağımız ile gözlemci üye olduk. Bu, Kıbrıs Türk diplomasi tarihi açısından bir dönüm noktasıdır.
  • 1–2 Mayıs 2025 tarihlerinde Girne’de TDT Aksakallar Konseyi Toplantısı’na ev sahipliği yaparak tarihi bir başarıya daha imza atılmıştır.
  • Rum kesiminin AB üyeliğini kullanarak, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkeler üzerinde yarattığı baskının farkındayız.
  • İnanıyoruz ki bu süreç de en yakın zamanda kardeşlik hukukumuza yaraşır şekilde aşılacaktır

Diğer yandan;

  • Azerbaycan ilişkilerimizi tarihin en üst seviyesine yükseltmiş durumdayız.
  • Şuşa ve Bakü temaslarımız, KKTC–Türkiye–Azerbaycan arasındaki gönül birliğini gerçek hayata taşımıştır.
  • “KKTC–Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu” kurulması, yasal zeminde iş birliğinin ilk örneği olmuştur.
  • Haydar Aliyev’in “Tek Millet, iki Devlet” anlayışı KKTC’yi de kapsayacak şekilde “Tek Millet, Üç Devlet” olarak genişletilmiştir.
  • Azerbaycan ile ekonomik, siyasi ve diplomatik ilişkiler gelişmiştir. Turizm, eğitim, gençlik, spor ve kültür alanlarında somut projeler başlatılmıştır.
  • Üniversite fuarları ve kültürel etkinliklerle özellikle Azerbaycan’dan KKTC’ye gelen öğrenci sayısında önemli artışlar yaşanmaya başlanmıştır.

Hükümet olarak Kıbrıs meselesindeki çizgimiz nettir, kararlıdır ve halkımızın iradesine dayanmaktadır.

Çözüm vizyonumuz; Egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün tanındığı, iki devletin iş birliğine daylı, iki devletli çözüm vizyonudur.

Bu vizyonun hayata geçmesini sağlayan Sayın Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’la, hükümetimiz tam bir uyum ve ortak bir duruş sergilemiştir.

Cumhurbaşkanımızın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ortak yürüttüğü, egemen eşitlik temelindeki çözüm modeli, yürüttüğümüz dış politikanın da dayanağı olmuştur.

Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, son üç Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda arka arkaya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınması çağrısını yapmış, dünya kamuoyuna net ve güçlü bir mesaj vermiştir.

Aynı şekilde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, KKTC’nin tanınması gerektiğini kamuoyu önünde açıkça beyan etmiş, bu konuda uluslararası destek cephesini genişletmiştir.

Bu vesileyle hem Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, hem de Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’e, Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesine verdikleri bu tarihi destek için şahsım ve hükümetim adına en derin şükranlarımı sunuyorum.

Dış politikadaki vizyonumuzu ve dost ülkelerle kurduğumuz sağlam ilişkileri sizlerle paylaştıktan sonra, bölgesel barışın önündeki en büyük engellerden biri olan Kıbrıs Rum Yönetimi’nin izlediği yıkıcı politikalara da dikkat çekmeden geçemeyeceğim.

Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türk halkına karşı yalnızca diplomatik engeller koymakla kalmamış; aynı zamanda açık, organize, sistematik ve çok katmanlı bir biçimde, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi bir saldırı başlatmıştır.

Bu konu, iç politika malzemesi yapılamayacak kadar ciddi bir meseledir. Bu ülkede yaşayan herkesin bu saldırıyı ortak bir vicdanla ve dille kınaması gerekir.

  • KKTC’ye yatırım yapan yabancıların tutuklanması,
  • KKTC’de faaliyet gösteren Türk ve yabancı müteahhitlerin Güney Kıbrıs mahkemeleri ve polis birimleri tarafından alıkonulup tehdit edilmesi,
  • Kıbrıs Türk iş dünyasının uluslararası fuarlara katılımının engellenmesi,
  • Kuzeye geçen turistlerin çeşitli yollarla engellenmesi, kabul edilemez
  • Avrupa Birliği üyeliğinin şımarıklığıyla Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri dahil tüm ülke ve kuruluşlara yönelik her tür baskıya girişilmesi kabul edilebilir değildir.

Bugün Rum Yönetimi, Avrupa Birliği üyeliğini bir barış köprüsü değil, bir baskı aracı olarak kullanmaktadır.

Buradan açıkça ifade etmek isterim:

Kıbrıs Türk halkı artık sadece ambargolarla değil; siyasi şantajlarla, ekonomik sabotajlarla ve insanlık dışı diplomatik kuşatmalarla karşı karşıyadır.

Bu tutum içerisine giren Rum tarafının sözde “çözüm” çağrıları, dünya kamuoyunu aldatmaya yöneliktir.

Bu tutum barışa değil çatışmaya, kardeşliğe değil düşmanlığa, insanlığa değil insafsızlığa dönüşmüştür.

Uluslararası topluma çağrımız nettir:

Kıbrıs Türk halkının yıllardır süren izolasyonunun kaldırılması bir lütuf değil, hak iadesidir.

Ve herkes bilmelidir ki:

Rum Yönetimi’nin dilinde barış olsa da görülüyor ki aklında savaş vardır.

Kıbrıs Türk halkı, bu haksızlığa dün olduğu gibi bugün de boyun eğmeyecektir.

Uluslararası toplum gerçekten adada kalıcı bir çözüm istiyorsa, Rum Yönetimi’ni durdurmalıdır.

Biz tüm yatırımcılarımızı, tüm vatandaşlarımızı korumaya kollamaya ve her koşulda yanlarında durmaya devam edeceğiz.

Sözlerime son vermeden önce tarihi bir adımımızı daha sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bakanlar kurulundan geçirmiş olduğumuz kararla;

Söz verdiğimiz gibi Mayıs ayından itibaren prim desteklerini vermeye devam ediyoruz;

KKTC kadın çalışanların yatırımlarının %100’nü

KKTC erkek çalışanların yatırımlarının %80’ini

Tarım hayvancılık imalat Üretim ve otel sektörü tc ve 3 ülke çalışanlarının yatırımlarının %25’ini

Diğer sektörlerin ve 3 ülke çalışanlarının yatırımlarının % 20’sini devlet tarafından karşılıyoruz.

Aktardıklarıma ek olarak;

Kadın girişimcilerimiz için,

1 Ocak 2025 tarihinden itibaren yeni işini kuran ve / veya kuracak olan tüm kadın girişimcilerimize 750 Bin TL tutarındaki kredi paketini 1 Haziran 2025 tarihinde vermeye başlıyoruz.

Bu yürüyüş sadece bir hükümetin değil;

bir Halkın inancının, bir devletin iradesinin ve bir milletin umudunun yürüyüşüdür.

Bu yürüyüşün her kademesinde Kıbrıs Türk Halkının yanında duran, destek veren başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’a ve Türkiye Cumhuriyeti devletine halkım ve hükümetim adına teşekkürlerimi sunuyorum.

Biz bu inançla yürüyoruz.

Bu iradeyle yürütüyoruz.

Bu umutla geleceğe bakıyoruz…

Lafla değil icraatla!

Sözle değil eserle!

Hayal değil, hakikatle!

2027 hedefleri doğrultusunda istikrarla Yola devam ediyoruz.

Lafla değil, işle yola devam ediyoruz.

Halka hizmet yolunda daha nice yıllara!

Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisment -
Google search engine

En Popüler

en_USEnglish