Tuesday, June 17, 2025
Google search engine
HomeGenelBu gençlik neler gördü

Bu gençlik neler gördü

Biz daha hayata yeni “merhaba” demeye çalışırken, dünya bize “hoş geldin” demedi pek. Hatta tam aksine, adeta “hazır mısınız?” der gibi üstümüze üstümüze geldi her şey. Bu gençlik, gözünü açtığından beri krizle büyüdü, maskeyle nefes aldı, ekonomik dalgalanmalarla sınandı, umutla başladığı her baharda yeni bir kışla karşılaştı.

Önce pandemi vurdu. Evlerimize kapandık, en çok da hayallerimizi karantinaya aldık. Mezuniyet hayalleri olanlar evde ekran başında diplomalarını gördü. Üniversiteli olması gerekenler online sınavlarla, yalnız geçen gençlik yıllarıyla baş başa kaldı. İnsan insana özlem duydu. Sarılmayı unuttuk, dokunmayı yasakladık. Gençliğin en hareketli yılları, sessizlik içinde geçti.

Derken ekonomi…

Bugün dışarıda kahve içmek, bir sinemaya gitmek bile lüks oldu. Genç olmak; üretkenliğin, yeniliğin, enerjinin diğer adıdır ama artık gençlik, geçim derdinin diğer adı oldu. Türkiye’de umut arayan milyonlar, her sabah dövizi, akşam kira fiyatlarını takip eder hale geldi. “Gidecek yerimiz yok mu?” diyenler gitti. Kalanlar içinse “kalmaya değer ne var?” sorusu büyüdü.

KKTC’de ise durum daha başka bir denklem. Her sabah başka bir sorunla uyanıyor buradaki gençler. Ne yarını net, ne bugünü huzurlu. Eğitim, barınma, iş… Hepsi sisli. Bir yanımız Türkiye’ye bağlı, bir yanımız dünyanın geri kalanına kapalı. Bir yere ait hissedememek, kimliğini tanıtamamak, kendi evinde bile yabancı hissetmek… İşte burada genç olmak böyle bir şey.

Ve şimdi de savaş sesleri…

İran’la İsrail arasında yükselen tansiyon, yine biz gençlerin gökyüzünü bulutluyor. Ne zaman “biraz nefes alalım” desek, dünya başka bir karanlığa yuvarlanıyor. Biz ne barışın tadını tam alabildik, ne huzurun sabahına uyanabildik. Tüm bu hengâmede yetişkin sayıldık, ama bir türlü çocukluğumuzu da tamamlayamadık.

Ama işin tuhaf yanı şu ki, biz hala umudumuzu yitirmedik.

Çünkü bu gençlik, her şeye rağmen gülmeyi bilen bir gençlik.

Bu gençlik, umudunu paylaşmayı, birbirine tutunmayı bilen bir kuşak.

Zorluklara inat, en çok da birbirini anlayan bir kuşak.

Belki de bu yüzden, bu gençlikten çok şey bekleniyor. Çünkü ne yaşanırsa yaşansın, ayağa kalkmayı biz öğrendik. Direnmeyi, yeniden başlamayı, en çok da “bizden bir şey olmaz” diyenlere inat “oluruz” demeyi…

Sorun şu ki:

Bu gençlik neler gördü, peki kim bu gençliği gerçekten gördü?

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

- Advertisment -
Google search engine

En Popüler

en_USEnglish