Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Perşembe gecesi yaptığı açıklamada, Cenevre’deki gayriresmî genişletilmiş toplantıda atılan somut adımların güven verici olduğunu belirtti. Taraflar arasında güven inşa etme potansiyeli taşıyan çeşitli somut girişimlerin üzerinde anlaşmaya varıldığını söyledi.
Tarafların kararlılığını sürdürmesi durumunda “daha fazla olumlu adımın mümkün olduğunu” vurgulayan Guterres, “Tüm tarafların temmuz sonunda yeni bir gayriresmî toplantı yapma kararı, kişisel özel temsilcimin atanması konusunda uzlaşmaları ve adadaki liderler arasındaki görüşmeler, Kıbrıs sorununda ileriye dönük yol bulunması yönündeki daha odaklı çabaların göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalar, Guterres’in BM’nin adadaki İyi Niyet Misyonu’na ilişkin raporunun New York’ta gece saatlerinde dolaşıma giren ön baskısında yer aldı.
Söz konusu rapor ile BM Barış Gücü (UNFICYP) raporunun 14 Temmuz Pazartesi günü, Kıbrıs konulu ikinci genişletilmiş toplantıdan iki gün önce BM’de ele alınması bekleniyor.
İkinci toplantının 16 Temmuz’da bir akşam yemeğiyle başlayacağı, ertesi gün ikili görüşmeler ve konferansın genel oturumuyla devam edeceği belirtildi.
Guterres raporunda, son altı ayda Kıbrıs’ta ciddi bir güvenlik olayı yaşanmadığını ve bu durumu memnuniyetle karşıladığını kaydetti.
“Barış sürecindeki diyalogun ve hareketliliğin arttığı dönemlerde, adadaki güvenlik durumunu tehdit eden tek taraflı eylemlerde de görece bir azalma olduğunu gözlemliyoruz” dedi.
Ancak bu sakinliğin gerçek bir ilerleme olarak görülmemesi gerektiğini belirten Guterres, askeri ve siyasi temel meselelerin çözümü adına ciddi bir gelişme yaşanmadığını vurguladı.
Yaptığı tekrarlanan çağrılara rağmen her iki tarafın da tampon bölge içinde ve çevresinde tansiyonu düşürmeye ve askerden arındırmaya yönelik adımları dikkate almadığını ifade etti. Özellikle askeri statükoyu kalıcı olarak değiştirme amacı güden yapılaşmalardan ve sivil altyapı içine gizlenen askeri pozisyonlardan ciddi insani kaygılar duyduğunu belirtti.
Bunun siviller için risk oluşturduğunu vurgulayan Guterres, “Adadaki güç dengesizliği bu tür ihlallerin gerekçesi olamaz” diyerek, UNFICYP çerçevesinde doğrudan askeri temas mekanizması kurulması yönündeki çağrısını yineledi.
Ayrıca Pyla anlaşmasının 2023’ten bu yana uygulanmamasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Guterres, taraflara yapıcı angajmanlarını yoğunlaştırmaları çağrısında bulundu.
Tampon bölgenin ötesine geçerek, müzakerelerin yeniden başlaması ihtimalini zedeleyebilecek tek taraflı eylemlerden kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Kapalı Maraş’taki duruma ilişkin endişelerini yineleyen Guterres, BM’nin bu konudaki pozisyonunun değişmediğinin altını çizerek, “Tüm tarafları diyalog yoluyla farklılıklarını çözmeye davet ediyorum” dedi.
BM Barış Gücü’nün Maraş ve Strovilia’da hareket özgürlüğünün kısıtlanmasını kınayan Guterres, “Görevimizin yetki alanı yalnızca tampon bölgeyle sınırlı değil, tüm adayı kapsamaktadır” ifadelerini kullandı.
Ayrıca ayrıştırıcı söylemlerden ve dezenformasyonun toplumlar arası güveni zedelemesinden duyduğu kaygıyı dile getiren Genel Sekreter, liderleri sivil topluma daha fazla alan açmaya çağırdı.
Olumlu bir gelişme olarak ise “Gençlik Teknik Komitesi”nin kurulmasını memnuniyetle karşıladığını belirten Guterres, “Gençlik grupları barışın aktif taşıyıcıları olmaya devam ediyor” dedi.
BM’nin sürekli çağrılarına rağmen eşitlik ve iş birliği yönünde ilerlemenin yetersiz kaldığını vurgulayan Guterres, Cenevre’de üzerinde mutabakata varılan Yeşil Hat Tüzüğü’nün tam olarak uygulanmasının ve dört yeni geçiş kapısının açılmasının gerekli adımlar olduğunu ifade etti.
Askeri ve sivil ihlallerin alarm verici sıklıkta yaşandığını belirten raporda, her iki tarafın gerçekleştirdiği toplam 133 askeri ihlal kayıtlara geçti (78’i Rum Milli Muhafız Ordusu, 55’i Türk tarafı tarafından). Bu sayı önceki altı ayda 227 idi.
Guterres, bu tür ihlallerin BM otoritesini zayıflattığını ve tampon bölgenin militarizasyonuna katkıda bulunduğunu söyledi. 2020’den bu yana kapalı Maraş’ta toplamda 53 güvenlik kamerası kurulduğunu, sadece son dönemde 18 yeni kameranın daha eklendiğini kaydetti. Raporda, BM’nin, Maraş’taki durumdan Türkiye hükümetini sorumlu tutmaya devam ettiği belirtildi.
2024’te Kıbrıs’taki iltica başvurularının geçen yıla göre %42 oranında azaldığı, bunun özellikle denizden ve Yeşil Hat boyunca uygulanan caydırıcı politikaların sonucu olduğu ifade edildi.
Kayıp Şahıslar Komitesi’nin 17 kişinin kalıntılarını ortaya çıkardığı ve kayıtlı 2.002 kayıptan 1.054’ünün kimlik tespitinin yapıldığı da raporda yer aldı.
Son olarak rapor, UNFICYP’in “ciddi bir mali krizle” karşı karşıya olduğunu, 20,9 milyon dolarlık tahakkuk eden katkı paylarının ödenmediğini ve sivil personel kadrolarının %9’unun boş olduğunu belirtti. Bu durumun görevin zamanında ve güvenli şekilde yerine getirilmesini zorlaştırdığı, güvenlik altyapı projelerinde gecikmelere ve bazı eğitimlerin askıya alınmasına yol açtığı bildirildi.
Guterres, garantör ülkeler olan Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık’ı sürece yapıcı katkı vermeye çağırarak, tüm taraflarla diyaloğu sürdürme konusundaki kararlılığını yineledi. Bu diyaloğun, BM Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda yürütüleceğini belirtti.