Cemre CEMALİ – Adıyaman
6 Şubat depreminde aralarında Şampiyon Melekler’in de bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman Grand İsias Otel’in yıkılmasında kusuru bulunan kamu görevlilerinin davası bugün Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 09.30’da başladı.
Davada, İsias Otel’e yapı ruhsatı verildiğinde Adıyaman Belediyesi Yapı Kontrol Birimi’nde görevli ve Yapı Ruhsatında Proje Kontrollerinden Sorumlu Dönemin Belediye Başkan Yardımcısı Osman Bulut, Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı, Plan Proje/İmar Müdürü Mehmet Salih Alkayış ve daimi işçi Abdurrahman Karaaslan, 1993 ruhsatında İmar Müdürü Yusuf Gül ve Daimi İşçi, Ruhsat Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş yargılanıyor.
– DURUŞMADAN CANLI AKTARIM –
Karaaslan ile Karakuş’un avukatı: Denetleme onay verme görevleri yok
Daimi işçi Abdurrahman Karaaslan ile Ruhsat Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş’un avukatı da duruşmada söz aldı.
Avukat Murat Kaplan, “Matbu formalara işliyorlardı. Denetleme onay verme görevleri yok. Neden bu yargılama içerisinde olduklarını bilmiyoruz. Belediyeden görev tanımları istenseydi bu formları dolduran büro personeli oldukları görülecekti” dedi.
Kaplan, Karaaslan ve Karakuş’la ilgili görev tanımlarının ve bunlardan hangilerinin yerine getirilip getirilmediğinin açıkça belirtilmesini talep etti.
Ruhsat Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş
Ruhsat Büro Teknisyeni Fazlı Karakuş ise ifadesinde; “95 yılında Adıyaman Belediyesi’nde işçi olarak göreve başladım. Yapı kullanma belgelerini dolduruyorum bir nevi katiplik yapıyordum. O dönemde verileri karalama notları birimde görevli müteahhitler verirdi. O günün fen işleri imar müdürlüğündeki görevli kişiler yapıyordu bunları. Önüme gelen dosyaya yapı kullanma izni verirken bana verilen hazır bilgileri forma dolduruyordum. Oradaki teknik mühendis, mimar kontrol ettikten sonra bize veriyor biz de bu bilgileri dolduruyorduk. Karalama evrakta yapı ruhsatı düzenleme emrini veren o dönemin Ruhsat Büro Şefi, biz ona binaen hazırlıyorduk.” açıklamasını yaptı.
Karaaslan: Suçsuzum
Daimi işçi Abdurrahman Karaaslan, mahkemeye gelerek, ifade verdi.
Karaaslan, şunları söyledi:
“1980 yılında belediyenin işçi kadrosunda işe girdim. Benim teknik anlamda mezuniyetim yetkinliğim yok. Meslek lisesi mezunuyum iyi derece bilgisayar ve daktilo kullanıyorum ben burada görevlendirildim. Bir nevi kâtip olarak çalışıyordum. Düzenleyen olarak imzaladım. Proje ve raporların denetimi, imar müdürlüğünde mimar ve mühendisler onaylıyor. Evrağı dolduranın kim olduğunu bilinmesi amacıyla imzaladım. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin kamu görevlilerini kusurlu bulması ile ilgili cevabı soruldu; bizlerden hiç bahsetmemiş biz teknik personeliniz. Suçsuzum beraatimi talep ediyorum…”
İmar Müdürü Yusuf Gül
İkinci olarak 1993 ruhsatında İmar Müdürü Yusuf Gül ifade verdi; ikameti İzmir’de olduğu için duruşmaya SEGBİS ile katıldı.
Yusuf Gül, “Avukatım yok, avukat talebim de yok. Ben mimarim. Ben de 6 Şubat’ta Adıyaman’da ailemden 5 kişiyi kaybettim. 1992 yılında belediyede sözleşmeli olarak imar müdürü olarak görev almaya başladım. Bunun için birçok evrakta imzam var. Ben imar yönetmenliğini ilgili maddelerini esas alarak 93 yılında yapı ruhsatını imzaladım” dedi.
Gül, ifadesinde şunları kaydetti:
“Statik hesaplarını inceleyecek yetkiye sahip değilim ben mimarim bunu inceleyecek ne bilgi yetkinliğim ne de bilgim var. 31 yıldır İzmir’de ikamet ediyorum. 18.11.2001’deki ikinci ruhsat alındığında, Adıyaman’ın deprem derecesi değişti. Binanın değişen kullanım amacı dikkate alınarak yapının bina performans analizinin yaptırılması çıkacak olan olası olumsuzlukları giderecek detaylar yapılmayacak binanın yıkılmasına sebep olmuş.
Daha sonra kaçak kat elenerek kat 9’dan 10’a çıkarılmış taşıyıcı elemanlara sıkıntı yaratmış. Ben 27 Mart 1994’te belediyedeki görevime son verdim. 94 yılından sonra gerçekleşmiş bun eylemler ben hiçbir noktada bulunuyorum.
Yönetmenlik değiştiği için binada performans analizine yetkili mercilerle hazırlanıp olumlu veya olumsuz göstermesi gerekir. Olumsuzsa güçlendirme projesinin yetkili mercilerle hazırlandıktan sonra ikinci ruhsatın yapılması gerekiyor… Bilirkişi raporundaki anlatımları doğru buluyorum.”
Mahkeme başkanı ‘savunmanı aldık, bir sonraki görüşmeye katılacak mısın? Zorunluluk yok’ demesi üzerine Gül, “70 yaşındayım emekliyim geçim sıkıntılarımız var. Gelmeyebilirim” dedi. Bu talep mahkeme tarafından değerlendirilecek.
‘Kurumunuzda ruhsat alınması için zorunlu olan raporların, ruhsat almak için belge sunan kişilerin yetkinliğini kontrol ediyor muydunuz?’ şeklindeki soruya ise Gül, şöyle yanıt verdi:
“Böyle bir rapor bize hiçbir zaman gelmedi. Sunulan belgelerde imza var mı yetkinliği var mı kontrol ediyorduk. Başka meslekten birinin imzasının olması tabii ki kimse kabul etmez. İkinci ruhsat verildiğinde deprem yönetmeliğinde Adıyaman’ın derecesi değişmiş. Binanın performans analizinin isteyip ona göre düzenleme yapılması lazımdı.
O dönemde Yapı Denetim Yasası’na tabi değildik. Sunulan projede gerekli kontrolleri ve imar yönetmenliği ve diğer yönetmenliğe göre yapıyorduk.
O dönem zemin etüdü istenmiyordu şimdi isteniyor, hazır beton kullanılmıyor elle yapılıyordu şimdi hazır beton kullanılıyor.”
Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı
Sanık sorguları başladı; ilk olarak ikameti Ankara’da olduğu için duruşmaya SEGBİS ile katılan Ruhsat Büro Şefi Bilal Balcı ifade verdi.
Balcı, hakkındaki suçlamadan haberdar olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Ben 1995 yılından 2004 yılına kadar belediyede görev aldım. Betonarme karkası bitmiş olan otel için bize müracaat edildi. İnşallah Mühendisi Halil Bağcı tarafından hazırlanan rapor tanzim edildi. Orada tel olmasında sakınca olmadığı belirtilmişti. 2004’te belediyeden ayrıldım. Ben ayrıldıktan sonra esaslı tadilatlar yapılmış. Binanın bodrum katı garaj olarak kullanılmış. Mutfak alanları genişletilmiş daha sonra 2016 yılında binanın tamamı iç ve dışı yenilenmiş. Kaçak kat ilave edilmiş ve imar affı ile yapı kayıt belgesi alınmış.
Mevcut binanın deprem performansını değerlendirmesi gerekirdi. Otopark ve bodrumda yapılan değişiklikler yapı ruhsatı alınmasını gerektirecekken bu tercih edilmemiş. Bizim ruhsatını verdiğimiz binayla sonraki bina arasında bir benzerlik kalmamış…”
Balcı, ‘denetleme göreviniz yok muydu?’ sorusuna ise, “Yoktu, bunu yapacak yeterli personel de yoktu. O zaman bilirkişi otel olarak kullanılmasından sakınca olmadığını söylemiş” dedi.
Bilal Balcı, “Karadeniz Teknik Üniversitesi raporunda statik hesap yokmuş gibi kusur bulunmuş ancak Gazi Üniversitesi’nin raporunda bu raporların olduğu 1997 deprem yönetmenliğini uygun olduğu bizim kusursuz olduğumuz belirtildi. Eksik belge ile düzenlendiği için Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin raporu esas alınmamalı” açıklamasını yaptı.
Avukatlarımız tarafından Bilal Balcı’ya ‘8 Kasım 2001 tarihli yapı ruhsatına göre Bilal kontrol eden sıfatıyla imza atmış. Kontrol görevinin kapsamı nedir? Bilal görevinin imar kanuna göre yapı ruhsatı verilmesi için gerekli belgelerin düzenlenmesi olduğunu söyledi. Kontrol eden sıfatıyla hususun doğruluğunu neden kontrol etmediniz’ diye soruldu; Balcı şu yanıtı verdi:
“Betonarme kaskas tadilatı bitmişti. Yeni yüklemeye göre sıkıntı olup olmadığının raporunu Halil Bağcı’dan almıştık.”
‘Halil Bağcı’nın statik müellifi olmadığı, neden bir ruhsat düzenlediği’ sorusuna ise Balcı, “Biz bitmiş bir inşaatın tahkiki yaptırdık” dedi.
‘Erdem Yıldız’ın ruhsatta kontrol etmemesi gereken noktaları kontrol etmiş, yetkisi olmayan noktalarda belgesi sunmuş. Yetkin kişiler olup olmadığı ne şekilde denetleniyor, doğruluğu araştırıyor muydunuz?’ sorusuna ise “Aradan çok zaman geçtiği için tam detayları hatırlamıyorum. Yüz kusur sayfalık statik hesap yapılmış bu mülkiyet sahibi ile bunu yapan arasında. Bu bizi ilgilendiren bir şey değil” şeklinde yanıt verdi.