Rana Sarro yazdı…
Sürekli basına ve sosyal medyaya öldürülmüş koyun keçi görüntüleri yansıyor.
Hayvan üreticileri mağduriyet yaşayıp, isyan ediyor, hayvan hakları savunucularının da yüreği sızlıyor ama bu zararı karşılayacak ve zararı önleyecek bir merci ortada yok.
Geçen seçimde tüm belediyeler vaatleri arasına barınak projesini koymuşlardı. Gelen sene yapılacak seçimde acaba ne vaat edecekler?
2013 sayılı Hayvan Refahı Yasası’na göre, barınak yapma yükümlülüğü belediyelere net olarak verilmedi.
Yasayı hazırlayan Veteriner Dairesi ile Veteriner Hekimler Birliği’nin absürt bir yasa önerisi o şekilde Meclis’ten geçip, yasallaşmıştı.
Ülkemizde sahipsiz köpekler ağıllarda, kümeslerde sorun yaratsa ve zarara neden olsa da, belediyeler vurdumduymaz davranıyor. Bu konuda yetkili bir merci de bulunmuyor.
Her biraz günde ölü koyunların görüntüleri basına veya sosyal medyaya yansıyor. Ama hiçbir merci hayvancının zararını karşılamıyor.
Vatandaşlar ise bu haberlerin veya postların altına bilinçsizce yorumlar yazarak, hayvan hakları savunucusu insanları sorumlu tutuyor. Sanki hayvanseverler sokaklardan köpekleri toplayacak veya toplanmasına engel oluyormuş gibi.
Bu konuda toplumda büyük bir bilgi eksikliği hakim.
Seçim dönemleri halka barınak yapma sözlerini hayvan hakları savunucuları vermedi.
Belediye başkanlığına aday olanlar bu sözü verdi.
Bugün ise seçime 1 yıl kalmasına rağmen halen belediyelerin kapasiteye yeterli barınakları yok.
Ülkedeki tüm belediyelerin, kapasiteye yeterli olmasa da bir barınağı mevcut iken, bir tek Güzelyurt Belediyesi’nin ve Lefke Belediyesi’nin barınağı yok.
Hoş zaten Güzelyurt Belediyesi’nin 30 yıllık belediye başkanı da doğruya doğru hiçbir seçimde barınak sözü vermedi.
Böyle bir vaatte bulunan diğer belediyeler, hayvanları dar kafeslere hapsederken, çok sayıda hayvanı toplamaya ise imkanları elvermiyor. Çünkü barınaklar full kapasite.
Güzelyurt’ta ise barınak olmamasına rağmen sokaklardan köpekler toplanıp, bir süre bakıldıktan sonra parti parti yok ediliyorlar.
Bu da Hayvan Refahı Yasası’na göre suç teşkil etmesine rağmen Veteriner Dairesi tarafından görmezden geliniyor.
Geçmiş yıllara kıyasla ülkemizde eski belediye başkanlarının seçim kaybedip değişmesiyle, hayvan zulümlerinin önüne geçimiş olsa da, mevcut barınaklar yeterli değil.
Bu konuda anlayacağınız tam bir keşmekeş hakim.
Mevcut Yasanın bir an evvel değiştirilmesi, düzenlenmesi ve belediyelere barınak değil, doğal yaşam alanları kurma görevi verilmesi gerekiyor.
Mevcut saçma sapan yasada, belediyeler kurulacak barınaklara ruhsat verir diye belirtiliyor.
“Peki barınağı kim kuracak” diye soruyoruz. “Herkes kurabilir” deniyor. Hangi bütçe ile dileyen kuracak, vergileri toplayan belediyeler iken.
Böyle saçma sapan bir hayvan refahı yasası ile karşı karşıyayız. Hiçbir merci sorumluluk almıyor.
Hayvancılar olmayan barınaklara köpeklerin toplanması çağrısı yaparken, hayvan hakları savunucuları da barınakların kapasitesi dolu olduğundan, ölüm kampı olduklarını bildiklerinden buna tepki gösteriyor.
Halbuki vergileri toplayan belediyeler insan olup da, görev süreleri boyunca doğal yaşam alanları inşaa etmiş olsaydılar bugün ne hayvan üreticileri mağdur olurdu, ne de hayvan hakları savunucuları sokak köpeklerinin nereye toplanacağı konusunda endişe yaşardı.
Özetle mevcut yasa değişip”, belediyeler hayvan refahına uygun, yaşam alanları yapmalı. Zindan tarzı kafeslerle ölüm kampları değil, hayvanların refahını sağlayacak, doğal yaşam alanları şart.
