Yusuf Bahadır AYDIN
KIB-TEK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, El-Sen’in kuruma katkı koyan herkesi hedef aldığını belirterek, sendikanın tavrını sert ifadelerle eleştirdi
Yusuf Bahadır AYDIN
Sendikal mücadele değil… Başkan Uzun, El-Sen’in asli görevinden uzaklaştığını ve yönetimi etkileme çabasında olduğunu belirterek, “Bu artık bir sendikal mücadele değil; siyasi bir saldırı haline geldi” dedi.
El-sen işgalci… Sendikanın KIB-TEK binasında işgalci konumunda bulunduğunu ve hiçbir kira, elektrik ya da su bedeli ödemediğini belirten Uzun, bu konuda yasal adımlar atılacağını açıkladı
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, Kıbrıs TV’de Halil Esendağlı’nın konuğu olduğu programda yaptığı açıklamalarda, El-Sen’in eylemlerini sert ifadelerle eleştirerek, kurumun dönüşüm süreci, yapılan yatırımlar ve Türkiye ile kurulan iş birliklerine dair kapsamlı bilgiler verdi. Uzun, sendikal eylemlerin arka planında siyasi hesaplar olduğunu savunarak, “Katkı koyan herkes hedef alınıyor, bu artık bir sendikal mücadele değil; siyasi bir saldırı haline geldi” dedi.
“2022 yılı bir milattır, Başbakan Üstel’in iradesiyle yakıt krizleri sona erdi”
Başkan Uzun, göreve geldikleri dönemi değerlendirdiği konuşmasında, 2022 yılının KIB-TEK açısından bir dönüm noktası olduğunu belirtti. “Yakıt temininde yaşanan belirsizlikler, ihalesiz alımlar, kalite şüpheleri ve kamuoyunu meşgul eden spekülasyonlar Başbakan Ünal Üstel’in doğrudan müdahaleleriyle sona ermiştir. Artık yakıt sorunu yaşamayan, düzenli protokollerle çalışan bir kurum haline geldik” ifadelerini kullandı. Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan anlaşmalar kapsamında, yalnızca yakıt temini için değil, yedek parça ve bakım-onarım alanlarında da ciddi destekler alındığını belirten Uzun, “Anavatan Türkiye’nin katkısıyla yılda 13 milyon dolar tasarruf sağlanıyor. Buna 6 milyon avroluk yedek parça ve 1,5 milyon dolarlık işçilik destekleri de eklendiğinde, toplam katkı 135 milyon doları aşıyor” dedi.
“Katkı koyanları hedef alıyorlar, kurumu işgal etmiş durumdalar”
El-Sen’in eylemlerine yönelik sert eleştirilerde bulunan Uzun, sendikanın kuruma doğrudan katkı sağlayan kişi ve kuruluşlara sistematik olarak saldırdığını iddia etti. “Sendika, kim katkı koyarsa hedef alıyor. Bu saldırılar kişilik haklarını ve makamları hiçe sayarak, doğrudan bel altı söylemlerle yürütülüyor” dedi.Sendikanın KIB-TEK binasında işgalci konumunda bulunduğunu ve hiçbir kira, elektrik ya da su bedeli ödemediğini belirten Uzun, bu konuda yasal adımlar atılacağını açıkladı. “Ayrıca kurumdan her ay 1 milyon 535 bin TL gelir elde eden bir yapının bu kadar saldırgan olmasını anlamak mümkün değildir” dedi.
“Kurum gelirlerini artırdı, 17 milyon TL faiz getirisi sağlandı”
Göreve geldikten sonra kurumun mali disiplinini sağlamak adına kapsamlı bir yeniden yapılandırma sürecine girdiklerini belirten Uzun, “Banka hesaplarımızı merkezi hale getirdik, döviz işlemlerini yasal çerçevede sıkılaştırdık. Bu sayede yalnızca geçen ay yaklaşık 11 milyon TL, toplamda ise 17 milyon TL faiz geliri elde ettik. Bu kurum tarihinde daha önce hiç yapılmamıştı” ifadelerini kullandı.
Kredi kartı komisyonlarının da düşürüldüğünü açıklayan Uzun, “Geçmişte %4,5 oranına kadar çıkan komisyonlar, şimdi %3,12’ye kadar indirildi. Bankalardan alınan hizmetleri yeniden gözden geçirdik. Artık kurum parasını verimli yönetiyor” dedi.
“Ayda 20 milyon TL ödüyoruz, karşılığı yok”
KIB-TEK’in çalışanları için sosyal sigortalara her ay yaklaşık 20 milyon TL yatırdığını vurgulayan Uzun, buna karşın 2024 yılı içinde sadece iki çalışanın 87 bin TL düzeyinde hizmet alabildiğini belirtti. “Eğer sigortadan fayda sağlanamıyorsa bu ödemeleri sorgulamak gerekir. Toplu iş sözleşmeleriyle kurum, ilaç ve tedavi masraflarını zaten karşılıyor” ifadelerini kullandı.
“Yeni jeneratörler, bölge ofisleri ve GES projeleri gündemde”
Uzun, enerji arz güvenliğini artırmak amacıyla yeni jeneratör alımları için ihale süreçlerinin başlatıldığını açıkladı. “İlk etapta iki jeneratörün alımı için çalışmalar sürüyor. Ayrıca Mağusa, Lefkoşa ve Güzelyurt’ta üç yeni bölge ofisi kuruluyor. Güneş Enerji Santrali (GES) projeleri için de master plan hazırlanıyor” dedi. Filtre tartışmalarına da değinen Uzun, “Santrallerde kurulması önerilen filtreler yılda 400 ton tehlikeli atık üretiyor. Bu sadece bir çevre çözümü değil, aynı zamanda yeni bir çevre sorunu doğurabilir. Bilimsel ve teknik gerçekler göz önünde bulundurulmalı” ifadelerini kullandı.
“Aksa bu ülkenin enerji gerçeğidir, çözüm ortağıdır”
Aksa ile geçmişteki sözleşmelere yönelik eleştirilerini hatırlatan Uzun, bugün geldiği noktada Aksa’nın sistemin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. “Bugün Aksa’dan aldığımız elektriğin kilovatsaat maliyeti 14-15 cent, bizim üretimimiz ise 13 cent civarındadır. Ancak biz dağıtım, tahsilat ve bakım gibi diğer alanlarda da sorumluyuz. Aksa, yatırım maliyeti üstlenen bir şirkettir. Bu ülkenin gerçeğidir” şeklinde konuştu.
“Yönetimi ele geçirmek istiyorlar”
Sendikanın asli görevinden uzaklaştığını ve yönetimi etkileme çabasında olduğunu belirten Uzun, “Sendikalar çalışanların haklarını korumak için vardır. Ancak bugün geldiğimiz noktada sendika yönetim kuruluna ortak olmak istiyor. Yasalar buna müsaade etmez. Bu ülkede yönetim, seçilmiş ve atanmış yetkililerle yürür” dedi.Geçici personelin kadroya alınmasına yönelik eleştirileri de yanıtlayan Uzun, “Bugün geçici personelin kadrolanmasına karşı çıkan sendika, dün bu kadroların alınmasını durdurmak için dava açmıştı. Bu çelişkiyi kamuoyunun takdirine bırakıyorum” dedi.
“Kuruma sahip çıkmak isteyenleri hedef göstermek, vicdanla bağdaşmaz”
Uzun, sendikanın yalnızca yönetim kuruluna değil, kuruma katkı sunan müteahhitlere ve iş insanlarına da saldırgan tutum sergilediğini belirterek, “Bir protokol çerçevesinde Türkiye’den gelen katkılarla hizmet üreten insanları suçlamak, ihanetle suçlamak adil değildir. Siyaset yapmak uğruna kurumu hedef alıyorlar” ifadelerini kullandı.
“Makamlara saygı gösterilmezse hukuk devreye girer”
Programın sonunda topluma bir çağrıda bulunan KIB-TEK Başkanı Gürsel Uzun, “Benim başbakanıma bir çalışan, ister sendika başkanı olsun ister memur, gerekli saygıyı göstermek zorundadır. Kimse devletin makamlarını itibarsızlaştıramaz. Saygısızlık devam ederse biz de gereğini yaparız” dedi.