Bağımsızlık Yolu, Telekomünikasyon Dairesi’ne ait altyapının sistematik biçimde özelleştirildiğini ve dış bağlantılı sermaye yapılarının denetimine sokulduğunu iddia ederek, yaşanan gelişmelere tepki gösterdi.
Parti Genel Sekreteri Umut Ersoy, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Telekom’un Kıbrıs’ın kuzeyinde 100 milyon dolarlık yatırım yapmak üzere yeni bir şirket kurduğunu, ardından da “Fiber Dönüşüm Protokolü” adı verilen bir anlaşmanın imzalandığını hatırlatarak, tüm bu adımların bir özelleştirme sürecinin parçası olduğunu savundu.
“Siyasi ve ekonomik kontrol dışa açılıyor”
Ersoy, bir ülkenin dijital altyapısını elinde tutan yapının sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi bir kontrol gücüne sahip olduğunu vurguladı.
“İletişim hakkı, tıpkı eğitim, sağlık, enerji ve ulaşım gibi en temel kamu hizmetlerinden biridir. Bu hak, yıllardır sürdürülen neoliberal politikalar eşliğinde, kâr amacı güden şirketlerin insafına terk edilmiştir” dedi.
“Telekom kasıtlı olarak işlevsizleştirildi”
Ersoy, Telekomünikasyon Dairesi’nin bilinçli şekilde işlevsizleştirildiğini, altyapıya yatırım yapılmadığını ve bu süreçle birlikte kamu hizmetinin özünden uzaklaştırıldığını ileri sürdü.
Bağımsızlık Yolu, iletişimin kamuya ait bir hak olduğuna dikkat çekerek, dijital altyapının kamusal denetim altında tutulması gerektiğini vurguladı.