9 yaşında başladığı bilardo yolculuğunu Avrupa ve dünya masalarına taşıyan Alara Ghaffari, 11 yıldır aralıksız sürdürdüğü bu sporda 2025’te Avrupa şampiyonu olarak ülkemizi gururlandırdı
Avrupa Şampiyonu oldu… Milli bilardo sporcumuz Alara Ghaffari, 9 yaşında başladığı bilardoda 20 yaşında Estonya’da Avrupa şampiyonu olarak önemli bir derece elde etti. Dünya Kadınlar 8 Top Şampiyonası’nda da ülkemizi temsil eden Ghaffari, kazandığı tecrübeyle geleceğe umutla bakıyor.
Cemre CEMALİ
Kuzey Kıbrıs Bilardo Federasyonu’nun genç sporcusu Alara Ghaffari, henüz 9 yaşında bilardo ile kurduğu bağ sayesinde, ülkesinin bilardo alanında yetiştirdiği en başarılı sporculardan biri olmayı başardı.
Tam 11 yıldır aralıksız bu spora gönül veren, her gün masanın başında saatlerce emek harcayan Alara, küçük yaşlarda başlayan bilardo serüvenini, Avrupa ve dünya arenalarına taşımayı başardı.
O artık sadece bir sporcu değil, genç yaşına rağmen ülkesi için ter döken, masada aldığı her sayı ile hem kendi hem de ülkesinin adını dünyaya duyuran bir milli sporcu.
Alara Ghaffari, 12 yaşında Avrupa üçüncülüğüyle başladığı başarı yolculuğunu, 17 yaşında Avrupa ikinciliği ve üçüncülüğü, 18 yaşında Avrupa şampiyonluğu, ikinciliği ve üçüncülüğü dereceleriyle sürdürdü.
20 yaşında ise Estonya’da düzenlenen 2025 Avrupa Bilardo Şampiyonası’nda 10 Top disiplininde Avrupa Şampiyonu oldu.
Öte yandan; 2-6 Temmuz 2025 tarihlerinde ABD’de düzenlenen Dünya Kadınlar 8 Top Şampiyonası’nda ülkemizi başarıyla temsil eden Alara, genç yaşına rağmen dünya sahnesinde yer alarak değerli bir tecrübe daha kazandı.
Ülkemizin gurur kaynağı genç bilardo sporcusu Alara Ghaffari, çocuk yaşta başlayan bilardo tutkusunu, Avrupa şampiyonluklarına ve dünya şampiyonası arenasına uzanan yolculuğunu KIBRIS okuyucuları için anlattı.
“9 yaşında başladım”
Kuzey Kıbrıs Bilardo Federasyonu’nun genç sporcusu Alara Ghaffari, 20 yaşında olduğunu ve 9 yaşından beri bilardo sporu ile ilgilendiğini belirterek, bilardoyla nasıl tanıştığını şu sözlerle anlattı:
“9 yaşındayken bir aile dostumuzun bilardo antrenmanlarına gidiyordum. Orada hepimizin koçu olan Mehmet Hoca bir gün bana ‘Bilardo oynamak ister misin?’ diye sordu. Beni o keşfetti. Her şey ondan sonra başladı.”
Ghaffari, o dönem bilardonun ülkede yaygın olmadığını belirterek “11 sene önce spor açısından her şey çok daha zordu, bilardo bu kadar yaygın değildi. Ailem de kadın sporcu olmamı göz önünde bulundurarak ‘Yapsan mı, yapmasan mı? İster misin? Emin misin?’ diye sordu. Ama çocukluğumdan gelen bir sevgim vardı bilardoya, bu yüzden ‘evet’ dedim.” ifadelerini kullandı.
Kendisini birçok kişiden daha şanslı hissettiğini söyleyen Ghaffari, “Çoğu kişi yeteneğiyle savruluyor, ben daha şanslıyım. Ailem de ‘Bir kere gitmelisin’ dedi, ben de gitmek istedim ve o günden beri bilardodan hiç kopmadım.” ifadelerini kullandı.
Ghaffari, çocuk yaşlarından itibaren bilardonun hayatında yer aldığını dile getirerek“Yaz aylarında gittiğimiz beachlerdeki küçük masalarda, arkadaşlarımın antrenmanlarına giderken sürekli bilardo önüme çıktı. Sanki de bunlar beni bu spora yönlendirmek için bir sebep oldu.” diye konuştu.
Ailesinde daha önce bilardo sporu ile ilgilenen kimsenin olmadığını belirten Ghaffari, “Dedem gençken kahvelerde küçük bilardo salonlarında oynadığını anlatırdı ama ailemde bu spora spesifik olarak ilgi duyan ilk kişi ben oldum.” dedi.
“Hayatımın merkezinde”
Ghaffari, 11 yıldır bilardo sporunu hayatının merkezine aldığını ve yaşamının her evresinde bilardo olduğunu belirterek, bu süreçte oldukça meşakkatli yollardan geçtiğini anlattı:
“Yaşıtlarımla dışarı çıkıp aktiviteler de yapardım ama ilk başladığım dönemlerde bilardo salonunda 4-5 saat antrenman yaparak günlerimi geçirirdim. O dönem yaşım küçüktü, okul hayatım ön planda değildi, bunu iyi değerlendirmek istedim.”
Ghaffari, üniversite eğitimini sürdürdüğünü dile getirerek, “Lisede Lefkoşa’da okudum, Mağusa’ya git gel yaptım uzun süre. Şu anda da üniversitede okuyorum, bazen sınav haftamda turnuvam oluyor. 11 yıldır hayatımın her döneminde bilardoya zaman ayırdım. Bu sayede birçok zorlukla nasıl başa çıkmam gerektiğini öğrendim.” şeklinde konuştu.
Bilardo antrenmanlarında partner bulmakta hiç zorluk yaşamadığını belirten Alara Ghaffari, “Partner bulmakta hiçbir zaman sıkıntı çekmedim. Arayıp ulaşmak istediğim birine mutlaka denk geliyorum.” dedi.
Ghaffari, bireysel sporların en önemli avantajlarından birinin tek başına da sürdürülebilmesi olduğunu ifade ederek “Bu sporun güzel taraflarından biri de bu bence; takım arkadaşına gerek duymadan tek başına da gelişebiliyorsun. Tabii ki bir takım arkadaşının olmasının da avantajları var.” diye konuştu.
Antrenman maçlarında birbirlerine geri bildirim verdiklerini söyleyen genç sporcu, “Birbirimize ‘Bence burada bunu yapmalıydın’ diyerek fikir verebiliyoruz. Ayrıca bilardo oynarken çok sık yapılan bir hata var; arka kolun oynarsa istediğin performansı yakalayamazsın, atman gereken topu atamazsın. Böyle durumlarda antrenman sırasında birbirimizi ‘Farkında mısın, arka kolun oynuyor, dikkat et’ diyerek uyarıyoruz. Bu şekilde kendimizi de geliştiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ghaffari, genç yaşta bilardoya başlamanın avantajlarını hissettiğini belirterek, bu süreçte nasıl bir süreçten geçtiğini de anlattı.
“11 yaşında Avrupa yarışmasına katıldım”
Her yıl ülkede bireyseller adı altında milli takım oyuncularını seçmek için yapılan yarışmalar olduğunu kaydeden Ghaffari, “İlk olarak burada ağabeylerimle, rakiplerimle yarıştım. Ardından milli takıma kalarak 11 yaşımda Avrupa yarışmasına çıkma hakkı elde ettim, sonrası da geldi.” ifadelerini kullandı.
Ghaffari, orada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milli Takımı sporcusu olarak yarıştığını belirterek ilk Avrupa yarışmasına çıktığında heyecanlı anlar yaşadığını şu sözlerle vurguladı:
“Hiçbir şey bilmiyordum, sadece panik içinde oradan oraya koşturuyordum. Orada idolüm diyebileceğim insanlarla tanıştım, onları izleyince ileride ben de onlar gibi olmak ve aynı duyguları yaşamak istediğimi düşündüm. Fark etmeden tecrübe kazandım.”
Ghaffari, 12 yaşındayken Avrupa Şampiyonası’na ikinci kez katıldığını ve o yıl Avrupa üçüncüsü olduğunu ifade ederek “O şampiyonluktan sonra bilardoya daha fazla bağlandım ama o dönemde Avrupa’ya sadece senede bir kez, şampiyona için gidebiliyorduk. Zamanla, özellikle madalya kazanmaya başladıktan sonra fark ettim ki yılda bir kez Avrupa’ya gitmek yeterli değilmiş. Bunu biraz büyüyünce anladım.” dedi.
Daha sonra Eurotourlara katılmaya başladığını belirten Ghaffari, “Son dönemde Avrupa şampiyonaları dışında Amerika’daki turlara da katılmaya başladım. Sponsorum sayesinde Avrupa ve Amerika turnuvalarına daha fazla katılma fırsatı yakaladım. Çünkü bu, tek başına bir sporcunun ya da ailesinin altından kalkabileceği bir durum değil.” ifadelerini kullandı.
Ghaffari, manevi desteğin çok önemli olduğunu belirten genç sporcu, “Ne kadar başarılı olursanız olun, her turnuvaya giderken ‘Ya başarısız olursam?’ düşüncesi aklınıza geliyor. Antrenmanlara gelerek bunu kırmaya çalışıyorum. Daha iyi olmak, performansımı artırmak için bu topları atmam gerektiğini biliyorum.” dedi.
Maddi açıdan da zorluklar yaşadıklarını ifade eden Ghaffari, “Sonuçta Avrupa’ya, Amerika’ya gidiyoruz, TL bazında çarpıldığında çok yüksek meblağlar çıkıyor. Bazen ayda iki kez yurtdışına çıkmamız gerekiyor. Bu noktada sponsorum sayesinde şanslıyım. Daha küçükken hiçbir başarım yokken bana inandı, elimden tuttu. Onların desteği sayesinde daha fazla yurtdışına gidip yarışma ve tecrübe kazanma şansı elde ettim, daha fazla başarıya ulaştım.” diye konuştu.
Kariyerindeki önemli dereceler
Alara Ghaffari, kariyerindeki önemli dereceleri de paylaşarak “12 yaşında Avrupa üçüncüsü oldum. 17 yaşında Bulgaristan’daki Avrupa Şampiyonası’nda bir Avrupa ikinciliği, bir de Avrupa üçüncülüğü kazandım. 18 yaşımda Slovenya’da 8 topta Avrupa şampiyonluğu, 9 topta Avrupa ikinciliği ve 10 topta Avrupa üçüncülüğü elde ettim. 20 yaşımda ise Estonya’da Avrupa Kadınlar Şampiyonası’nda 10 topta Avrupa şampiyonu oldum.” ifadelerini kullandı.
Dünya Kadınlar Şampiyonasına katıldı
Ghaffari, yaklaşık bir ay önce dünya kadınlar 8 top şampiyonasına katıldığını belirterek, “Avrupa’da elde ettiğim dereceden dolayı onların talebiyle orada yarışma hakkı kazandım. Seçili 64 kadın oyuncu arasında oynanan bir dünya şampiyonasıydı. Benim için çok büyük bir tecrübe oldu.” dedi.
Daha önce farklı turnuvalarda idol olarak gördüğü sporcuları izleyebildiğini anlatan Ghaffari, “Bu kez dünya şampiyonasında onlarla aynı masada yarışabilmek benim için ayrıca gurur vericiydi. Açıkçası turnuvada istediğim performansı sergileyemedim, bu beni üzdü çünkü bu, Avrupa şampiyonaları gibi her sene mutlaka katılabileceğimiz bir turnuva değil. Bu turnuvaya seçilebilmek için her sene başarılı olmak zorundayım.” ifadelerini kullandı.
Ghaffari, genç yaşta bu deneyimi yaşamaktan dolayı mutlu olduğunu vurgulayarak, “Bunun ileride hayatımda bana artısı olacağını biliyorum. Orada bir Vietnamlı, bir de Güney Koreli rakibimle oynadım. İkisini izlerken ‘Nasıl bu kadar güzel oynayabiliyorlar?’ diye düşündüm. O kadar büyük bir fark var ki aramızda, sanki onlar bilardo için doğmuş biz ise sadece öğrenmeye çalışıyormuşuz gibi. Onlar bu sporu bir iş olarak görüp benimsemiş, bu nedenle aramızda ciddi bir fark oluşuyor.” dedi.
Dünya şampiyonasına nasıl seçildiğini de anlatan Ghaffari, “Kadınlar kategorisindeki son Avrupa şampiyonluğum sayesinde bu yarışa katılmaya hak kazandım. Dünya genelinde The World Pool Association (WPA) tarafından düzenlenen bir turnuva bu. Amerika’daki turnuvalarda başarılı olan ilk 32 sporcu kendi bölgelerinden katılıyor, ardından Asya’dan ve Avrupa’dan sporcular seçiliyor. Ben de Avrupa’daki başarım sayesinde davet edildim ve ülkemizden katılan tek sporcu oldum. Bu kadınlar kategorisindeki ilk dünya şampiyonası deneyimimdi.” ifadelerini kullandı.
“Benden kat kat tecrübeliler”
Ghaffari, daha önce gençlerde elde ettiği Avrupa dereceleri sayesinde iki kez dünya şampiyonasına gitme hakkı kazandığını belirterek “Gençlerde yarışırken motivasyonumuz daha yüksek oluyor çünkü kendi yaş grubumuzla ve potansiyelimizle yarışıyoruz. Ancak kadınlar kategorisinde rakiplerim benden kat kat tecrübeli, sürekli turnuva oynayan sporcular. Bu da beni tedirgin ediyor ama turnuvaya gitmeden önce bunun zorlu bir süreç olacağını bilerek kendimi mental olarak hazırlıyorum” vurgusu yaptı.
Yarışmalara giderken ülkesini temsil etmenin kendisi için çok değerli olduğunu vurgulayan genç sporcu, “Kendi ülkemizin bayrağı ile yarışma şansımız oluyor. Eğer Avrupa’daki bir yarışmada herhangi bir sıkıntı yaşanırsa Avrupa Bilardo Federasyonu’nun bayrağı altında da yarışabiliyoruz. Ama oralara kendimizi temsil ederek gidiyoruz. Tabii ki federasyonumuzu da temsil ediyoruz ama milli takım gibi oraya seçilip gitmiyoruz. Biz, gitmek isteyip tecrübe kazanmak için bu turnuvalara katılıyoruz.” dedi.
Ghaffari, Dünya şampiyonasına katıldığında Avrupa kıtasından gittiği için Avrupa Bilardo Federasyonu’nu temsil ettiğini belirterek, unutamadığı anılarını da paylaştı:
“12 yaşındayken Avrupa’da ilk derece aldığım anı hiç unutmuyorum. Yeni başlamışken nasıl böyle bir başarı elde ettiğime ben de şaşırmıştım. Bir de Estonya’da Avrupa Kadınlar Şampiyonası’ndaki final anları… O an kazanıp ‘Avrupa şampiyonuyum’ dediğim an, unutulmaz bir andı.”
“Beynim ve kolum gerekeni yapar”
Alara Ghaffari, oyun sırasında yalnızca masaya odaklandığına dikkat çekerek “Olumsuz bir şey düşünmem. Topu kaçırabileceğimi ama kaçırdığımda bunu pozitife çevirmem gerektiğini bilirim. Oyun sırasında sadece oyuna odaklanırım çünkü o zaman beynimin ve kolumun gerekeni yapacağına inanıyorum.” dedi.
Elde ettiği başarıların ardından ülkesine döndüğünde birçok kişiden tebrik mesajı aldığını anlatan Ghaffari, “Tanıdığım tanımadığım birçok insandan mesajlar alıyorum. Bu bizi çok motive ediyor ve ‘doğru bir iş yapıyoruz’ diyoruz. Başarılarımızdan sonra ailemiz, sponsorlarımız ve devletimizin desteğiyle ülkemize döndüğümüzde manevi olarak tatmin oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Ghaffari, gelecek hedeflerinden de bahsederek şöyle konuştu:
“Eylül ayında Avrupa Bilardo Federasyonu (EPBF) tarafından düzenlenen, Avrupa’nın en prestijli bilardo turnuva serilerinden biri olan Eurotour var, ona gitmek istiyorum. 2026’da ise büyük yarışmalar benim için yeniden başlayacak. Avrupa’da birçok yarışmaya gitmeyi, aynı zamanda Amerika’da da yarışmalara katılmayı planlıyorum. Muhtemelen 2026 yılında yurt dışında daha fazla yarışmaya katılacağım. Gittiğim turnuvalarda kendimi çeyrek finalde, yarı finalde ve finalde görmek istiyorum.”