HomeKıbrısErhürman: "Diyalog hem Kıbrıslı Türklerin hem Türkiye’nin çıkarınadır"

Erhürman: “Diyalog hem Kıbrıslı Türklerin hem Türkiye’nin çıkarınadır”

CTP’den verilen bilgiye göre, Erhürman, Kıbrıs Postası’nda programda yaptığı açıklamada, Cenevre ve New York zirvelerinden beklentisinin düşük olduğunu, ancak diplomasi kanallarının açık kalmasının önemli olduğunu ifade etti.

Güven artırıcı önlemler gibi konuların New York yerine yerinde çözülmesi gerektiğini belirten Erhürman, yeni geçiş noktalarının açılamamasını eleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı makamının toplumun bütününü temsil etmesi gerektiğini söyleyen Erhürman, mevcut Cumhurbaşkanı’nın bu bilince ulaşamadığını savundu. “Çözümsüzlük çözümdür” yaklaşımının mülkiyet gibi alanlarda zemin kaybettirdiğini kaydeden Erhürman, sahada değişim arzusunun güçlü olduğunu savundu.

Türkiye ile enerji, güvenlik ve deniz yetki alanları gibi konularda istişare ihtiyacı olduğunu belirten Erhürman, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde bu meseleleri doğrudan ele alma hedefinde olduğunu belirtti.

“İki eşit kurucu devlet” formülünün içeriğinin netleştirilmesi gerektiğini söyleyen Erhürman, bu yapıların halkın ve Türkiye’nin çıkarına olup olmadığının tartışılması gerektiğini ifade etti.

Erhürman şöyle konuştu:

“20 Temmuz törenleri, seçimden bahsedilecek bir yer mi?… Söz konusu söylemler, Cumhurbaşkanlığı makamına yakışan davranışlar değil; ben bu çıkışlara yanıt vermedim çünkü bu, makamın itibarını zedeleyen bir tutumdur. Bunun hafifletilmesine ortak olacak değilim”.

-“Diyalog ve istişare”

Tufan Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti ile diyalog kurma ihtiyacı hissettiğim bazı konular var. ‘İki eşit kurucu devlet’ ifadesi, Annan Planı’nda da yer almıştı. Bu formülasyon, ‘iki devlet’ söylemiyle aynı anlama mı geliyor? Yoksa iki eşit kurucu devletin de ötesinde, farklı bir yapıyı mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, bu yapı gerçekten Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarına mıdır? Deniz yetki alanları, hidrokarbon kaynakları, enerji, deniz ticaret yolları ve güvenlik gibi konular, şu anda olduğu gibi Hristodulidis’in liderliğindeki Güney Kıbrıs’ın egemenlik alanında mı kalacak? Doğru olan, hidrokarbonlar konusunda iki toplumun da ortak olması ve bu kaynakların Türkiye Cumhuriyeti üzerinden dünyaya ulaşması, hem Türkiye’nin hem de Kıbrıs Türk halkının çıkarına değil midir? İşte tüm bunları Türkiye Cumhuriyeti ile diyalog ve istişare yoluyla konuşma ihtiyacı hissediyorum. Ana muhalefet partisi başkanıyken bu konuları doğrudan konuşma imkânı yok; ancak Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu meseleleri netleştirme ihtiyacı içerisindeyim” ifadelerini kullandı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

English
Exit mobile version