Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, 16-17 Temmuz’da New York’ta tertiplenen Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Gayriresmi Toplantısı’na yönelik, “Türkiye olarak önümüzdeki süreçte de Ada’daki iki taraf arasındaki işbirliği kültürünün geliştirilmesine yönelik çabalarımızı iyi niyetle ve Kıbrıs Türk tarafıyla yakın istişare halinde sürdüreceğiz.” ifadelerini kullandı.
Keçeli, New York’ta tertiplenen Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Gayriresmi Toplantısı’na ilişkin bilgilendirmelerde bulundu.
Mart ayında Cenevre’de düzenlenen Kıbrıs Konulu Genişletilmiş Gayriresmi Toplantısı’nda, iki halkın yararına işbirliğinin geliştirilebileceği alanların ele alındığını ve bu çerçevede 6 başlık üzerinde mutabık kalındığını hatırlatan Keçeli, 16-17 Temmuz’da New York’ta tertiplenen ikinci toplantıda, aradan geçen dört ayda söz konusu işbirliği başlıklarında kaydedilen gelişmelerin gözden geçirildiğini belirtti.
Keçeli, bu çerçevede, Gençlik Teknik Komitesi’nin kurulması, mezarlıkların restorasyonu ile çevre ve iklim değişikliği başlıklarında arzu edilen düzeyde ilerlemenin sağlanabildiği, Ada’daki mayınların temizlenmesi başlığında ise tarafların çalışmalara başlanmasına imkan sağlayacak mutabakata çok yakın olunduğu ve sadece bazı teknik ayrıntıların nihaileştirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Mart ayında tespit edilen 6 başlıktan kalan diğer ikisi olan dört yeni sınır kapısının açılması ve Ara Bölge’de güneş enerjisinden elektrik üretimi konularında ise Birleşmiş Milletlerin (BM) tüm gayretleri ve Türk tarafının tüm yapıcı çabalarına rağmen ilerleme kaydedilmesinin henüz mümkün olamadığını belirten Keçeli, şunları kaydetti:
“Sınır kapıları konusunda Türk tarafı BM tarafından toplantıda sunulan uzlaşı önerisini iyi niyetli bir yaklaşım sergileyerek kabul etmiş olsa da Rum tarafının her aşamada yeni koşullar öne sürmesi, sözünde durmaması, yıllardır tekrar ettiği ve kabul görmeyen bazı önerileri ısrarla yeniden gündeme getirmesi sonuca ulaşılmasını imkansız kılmıştır. Keza, Ara Bölge’de güneş enerjisinden elektrik üretimi alanında da Rum tarafının uzlaşmaz tutumu ilerlemenin önündeki yegane engeli oluşturmuştur. Bu iki alanda ilerleme sağlanmasına yönelik görüşmeler önümüzdeki dönemde Ada’da taraflar arasında, BM Genel Sekreteri’nin (Antonio Guterres) Kıbrıs konusundaki Şahsi Temsilcisi Cuellar’ın (Maria Angela Holguin Cuellar) desteğiyle devam edecektir.”
Sözcü Keçeli, New York toplantısında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis’in sivil toplum angajmanına yönelik bir istişari mekanizma oluşturulması, kültürel eserlerin değişimi, hava kalitesi yönetimi ve mikroplastiklerden kaynaklanan kirlilikle mücadele olmak üzere dört yeni işbirliği alanı üzerinde çalışılması konusunda mutabık kaldığını, bu yeni başlıklara dair görüşmelerin de ilerleyen dönemde Ada’da yapılacağını bildirdi.
Guterres’in, eylülde BM Genel Kurulu yüksek düzeyli haftası marjında iki liderle üçlü bir görüşme gerçekleştirmesinin ve yıl sonuna kadar da üçüncü bir genişletilmiş formatlı gayriresmi toplantı düzenlenmesinin öngörüldüğünü aktaran Keçeli, “Türkiye, KKTC tarafıyla yakın eşgüdüm ve istişare halinde, New York toplantısına, Cenevre toplantısında da olduğu gibi Ada’daki iki devletin arasındaki iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi yönünde kayda değer adımların atılabilmesini sağlamak amacıyla katılmıştır. Dört yeni işbirliği alanı üzerinde uzlaşılabilmesi, Ada’daki komşu iki devletin ileride çözüm sonrasında da girişeceği işbirliğinin zeminin hazırlanmasına hizmet etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Keçeli, öte yandan, Rum tarafının “işbirliği” kelimesini dahi telaffuz etmeye yanaşmadığı bir atmosferde bu gibi sınırlı kazanımların dahi ancak büyük gayretler sonucunda elde edilebildiğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
“İki halkın gündelik hayatına doğrudan ve olumlu etkisi olacak, yeni sınır kapılarının açılması gibi alanlarda Rum tarafının uzlaşmaz tutumunun ilerlemeyi engelliyor olması üzüntü vericidir. Rum tarafının bu zihniyeti, Kıbrıs meselesinde KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın iki devletli çözüm vizyonunun dışında bir çözümün neden mümkün olmadığını da esasen son derece net bir şekilde ortaya koymaktadır. Türkiye olarak önümüzdeki süreçte de Ada’daki iki taraf arasındaki işbirliği kültürünün geliştirilmesine yönelik çabalarımızı iyi niyetle ve Kıbrıs Türk tarafıyla yakın istişare halinde sürdüreceğiz.”