Ana SayfaKıbrısTatar: Kıbrıs’ta egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü kabul edilmeden yeni müzakere...

Tatar: Kıbrıs’ta egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü kabul edilmeden yeni müzakere süreci mümkün değildir

 

Yusuf Bahadır AYDIN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in çağrısıyla New York’ta gerçekleştirilen Kıbrıs konulu genişletilmiş 5+1 formatındaki gayriresmî toplantının ardından önemli açıklamalarda bulundu.

BM Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Tatar, toplantıya katılan tüm taraflara teşekkür ederek, toplantının yapıcı bir atmosferde geçtiğini ancak somut ilerleme sağlanamamasının hayal kırıklığı yarattığını ifade etti.

“Cenevre’de başlayan olumlu atmosfer, Rum tarafının tek taraflı adımlarıyla zarar gördü”
Cumhurbaşkanı Tatar, Mart 2021’de Cenevre’de BM öncülüğünde başlatılan altı girişim üzerinde ilerleme sağlamak amacıyla New York’a olumlu, yapıcı ve ileriye dönük bir anlayışla geldiklerini vurguladı. Bu girişimlerin, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında güven inşasına katkı sağlamayı hedeflediğini belirten Tatar, Rum tarafının özellikle mülkiyetle ilgili attığı adımların bu sürece zarar verdiğini söyledi.

“Cenevre sonrası yaratılan olumlu atmosferin, Rum tarafının Kuzey’deki taşınmaz mallarla ilgili başlattığı ceza soruşturmalarıyla bozulması derin hayal kırıklığı yaratmıştır. Bu adımlar halklar arası güveni zedeliyor ve Kıbrıslı Türkleri ekonomik ve psikolojik olarak baskı altına alıyor.”

“Mülkiyet meselesi siyasi baskı aracına dönüştürülmemeli”
Cumhurbaşkanı Tatar, mülkiyet konusunda yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği konuşmasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu hatırlattı.

“Kıbrıslı Rumlar, taşınmaz mallarıyla ilgili taleplerini uluslararası hukuk çerçevesinde Komisyona iletebilirken, Rum yönetiminin ceza soruşturmaları açması iyi niyetle bağdaşmamaktadır. Bu tür girişimler, adadaki güven ortamını baltalamaktadır.”

“Yeni geçiş kapıları Rum tarafının uzlaşmaz tavrı nedeniyle açılamadı”
Toplantının en somut başlıklarından biri olan yeni geçiş kapılarının açılması konusunda da açıklamalarda bulunan Tatar, Türk tarafının Kiracıköy’den geçecek yeni bir güzergâh önerisinde bulunduğunu ancak Rum tarafının tampon bölgeden geçiş ısrarı nedeniyle uzlaşı sağlanamadığını bildirdi.

“Biz, güzergâhın 10 kilometresi boyunca tamamen kendi kontrolümüzdeki bölgede uzatılması önerisini sunduk. Bu öneri Rum halkı için zaman tasarrufu sağlayacak, Lefkoşa’daki trafik yoğunluğunu azaltacak, aynı zamanda halklar arası teması güçlendirecek bir adım olacaktı. Ancak Rum tarafı, BM tampon bölgesinin doğrudan kullanılmasında ısrar etti ve sonuç alınamadı.”

“Yeni iş birliği alanları önerdik”
Cumhurbaşkanı Tatar, toplantıda yalnızca geçmiş konulara değil, geleceğe yönelik yeni girişimlere de odaklandıklarını belirterek şu önerileri sundu:

Mikoplastiklerin temizlenmesi ve haritalanması

Ortak hava kalitesi izleme ağı

Kültürel miras eserlerinin korunması ve restorasyonu

Sivil toplum danışma kurulu oluşturulması

Su kaynaklarının ortak yönetimi

Uyuşturucu ile mücadelede iş birliği

Kayıp şahıslar konusunun ilerletilmesi

Bu önerilerin, adada iki taraf arasında iş birliği kültürünün geliştirilmesine ve halklar arası güvenin yeniden inşasına katkı sağlayabileceğini dile getirdi.

“Mayınsız bir Kıbrıs hedefimizdir”
Tatar, BM Genel Sekreteri’nin konuşmasında da değindiği mayın temizliği konusuna ilişkin olarak da değerlendirmede bulundu:

“Bizim hedefimiz, tüm ada genelinde mayınlardan arındırılmış bir ortamdır. Ancak Rum tarafı bazı bölgelerin temizlenmesine karşı çıkmaktadır. Bu, insan hayatını ilgilendiren bir mesele ve bizim açımızdan bir pazarlık konusu değildir.”

“Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü teyit edilmeden resmî müzakere olmaz”
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafının pozisyonunun net olduğunu belirterek, adada iki ayrı devlet ve demokrasi bulunduğunu vurguladı. Tatar, resmî müzakerelere yeniden başlanması için tarafların egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesi gerektiğini ifade etti.

“Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü bizim devredilemez haklarımızdır. Bu haklar kabul edilmeden bir müzakere sürecine girmemiz mümkün değildir.”

“Kıbrıs Türk halkı cezalandırılıyor, izolasyonlar artık kabul edilemez”
Tatar, 2004 yılında Annan Planı’na “evet” demelerine rağmen, Kıbrıslı Türklerin izolasyonlara ve ambargolara maruz kaldığını hatırlattı.

“Biz planı destekledik, Rumlar yüzde 76 oranında reddetti. Buna rağmen onlar AB’ye alındı, biz ise hâlâ cezalandırılıyoruz. Sporcularımız, iş insanlarımız, öğrencilerimiz hâlâ ayrımcılığa uğruyor. Bu durum artık kabul edilemezdir.”

“İki devletin iş birliği ile enerji, su ve çevre gibi alanlarda ortak projeler geliştirilebilir”
Tatar, enerji üretimi ve çevresel konular dahil olmak üzere pek çok alanda iki tarafın eşit temelde iş birliği yapabileceğini belirtti. Güneş enerjisi santrali projesinin Rum tarafının tüm enerjiyi kendi şebekesine aktarma ısrarı nedeniyle ilerlemediğini söyledi.

“Adil olan, üretilen enerjinin her iki tarafın şebekesine doğrudan aktarılmasıdır. Bu konuda iş birliği yapılabilir ama eşitlik temelinde.”

“Bir çözüm dayatmayla olmaz”
Son olarak uluslararası topluma çağrıda bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkına dayatma ile çözüm empoze edilemeyeceğini ifade etti.

“Kıbrıs Türk halkı, onurlu ve bağımsız yaşama kararlılığındadır. Yeni müzakere süreci, ancak iki tarafın iş birliğini esas alan, eşit temellere dayalı bir yaklaşımla mümkün olabilir.”

Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Kurulu kapsamında eylül ayında yeniden New York’a geleceğini ve bu çerçevede görüşmelerin sürdürülebileceğini kaydederek açıklamasını tamamladı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Turkish
Exit mobile version