Kimyasal, nükleer ve radyoaktif tehditlerin arttığı bir dönemde, teknolojinin gelişimine paralel olarak sığınakların yapısı ve dayanıklılığının hayati önem taşıdığını belirten Ören, ülkemizde ne basınç sığınağı ne de gerçek anlamda serpinti sığınağı bulunduğunu vurguladı.
Sığınakların en az 50 ila 100 metre derinlikte, yığma taşla ve su sızdırmaz, gaz geçirmez, EMP’ye dayanıklı şekilde inşa edilmesi gerektiğini ifade eden Ören, “Temiz su kaynağı, akülü enerji sistemi, hava filtreleme, yakıt ve gıda stokları gibi temel ihtiyaçlara yanıt verecek özelliklerde tek bir sığınağımız dahi yoktur” dedi.
Ören, bu tür sığınakların yalnızca ülkemizde mülk edinen bazı yabancıların villalarının altında bulunduğunu iddia ederek, “Tüm bu gerçekler ortadayken, ülkemizde sığınak vardır demek ancak bir hayal ürünüdür” ifadelerini kullandı.