Yenidüzen gazetesi!
CTP’ye sırtını dayamış,
solculuk zırhına bürünmüş,
tarafsızmış gibi yaparken ideolojik tetikçilik yapan bir yayın organı.
Ve Yazı işleri müdürü;
“Etik” söylemleriyle milleti bayıltan,
ama işine gelmeyince üç maymunu oynayan
Zat Ertuğrul Şenova!
*
Kıbrıs Gerçek olarak bir haber yaptık:
Gönyeli’de hamileliğini ilaçla sonlandıran ve uyuşturucuyla bağlantılı bir kadının tutuklanması…
Sert miydi?
Evet.
Başka bir ifade tercih edilemez miydi?
Evet edilebilirdi!
Ama bu rahatsızlığın sonucu iyi niyetli olsaydı
bir “Alo” denilerek ifade edilebilirdi!
Fakat niyet iyi olmayınca şikayet etmek daha cazip hale geliyor!
Çünkü temeli kıskançlıkla bağlantılı!
Ama bir de gerçek var ortada!
Ve bu gerçek, bazı ideolojik masalları paramparça ediyor!
Sonra ne oldu?
Ertuğrul Senova hemen “Medya Etik Kurulu’nu ” aramış.
Bizi şikayet etmiş.
Neymiş efendim:
“Kadının kimliği ifşa edilmişmiş…”
“Yabancı uyruk vurgusu varmış…”
“Cinsiyet eşitliğine aykırıymış…”
Yahu siz yıllardır Türkiye’den gelen göçmenlere neler yazdınız?
“İşgalci” dediniz, “kolonici” dediniz,
“Kültürel tehdit” dediniz,
TC plakalı arabaya “şüpheli” etiketi yapıştırdınız…
O zaman etik neredeydi?
*
Ama siz yapınca haber,
biz yapınca suç!
Sizinki solculuk değil;
ideolojinin arkasına saklanarak yapılan sistematik hedef göstermedir.
Sizinki gazetecilik değil;
CTP politikasının bültenleşmiş uzantısıdır.
Ve sizinki etik değil;
reklam gelince susan, muhalefet edince kuduran çifte standart sistemidir.
*
Hatırlayalım mı?
“Bir Zamanlar Kıbrıs” dizisine ne veryansın ettiniz…
“Tarihe ihanet”, “kültürel işgal” dediniz…
Ama sonra ne oldu?
Dizinin reklamı geldi!
Hop!
Arka kapakta yer açıldı, bütün klavyeler ve mürekkepler sustu!
Demek ki etik;
ilkeli duruş değil, sizde kasaya giren tutarla şekillenen bir refleksmiş.
*
Ve şimdi kalkmışlar, Kıbrıs Gerçek’e dil uzatıyorlar!
Çünkü biz CTP bülteni değiliz.
Çünkü biz kalemimizi pazarlamıyoruz.
Çünkü biz kime dokunuyorsa dokunsun, gerçeği yazıyoruz!
*
Sizin gibi “taraflı solcular”,
sadece kendi mahallesindeki kadın haklarını savunur,
kendi safındaki gazetecilere özgürlük ister,
kendi çıkarı dışındaki herkesi yok sayar.
Bu halk sizin gibi “seçmeli etik” sahiplerini çok gördü!
Hele ki seçim zamanı yaklaşırken,
kendini “özgür basın” diye pazarlayıp
aslında parti bülteni gibi çalışanları da çok iyi tanır!
*
Sizinkisi etik değil,
hesaplı suskunluk ve bol keseden suçlama düzenidir.
Sizinkisi solculuk değil,
reklam alana kadar devrimci, aldıktan sonra liberal yayıncılıktır.
Ve sizinkisi haber değil,
yalanı yaldızlayıp gerçeğe çamur atma sanatıdır.
Ama Kıbrıs Gerçek, bu maskeleri tek tek düşürür!
Biz susmayız, çünkü bizim kalemimiz
ideolojiyle değil, halkın vicdanıyla mürekkeplenmiştir!
