Milli boksör Sedef Nergiz, salon ve ekipman eksikliğine rağmen yılmadan çalıştı; aylarca parkta antrenman yaparak hazırlandığı şampiyonada tarihi bir başarıya imza atarak Dünya Şampiyonu oldu
Hedef; olimpiyatlar… Fenerbahçe Boks Kulübü’nün sporcusu Nergiz, “Dünya Şampiyonluğu KKTC’ye yaşattığım ilk başarı değil. Bu dalda, Türkiye Şampiyonluğu ve Avrupa’da elde ettiğim derecelerde bir ilkti” diyerek “Asıl hedefim 2028 Los Angeles Olimpiyatları. Şu an gözüm sadece orada.” dedi.
“Aylarca parkta çalıştım”…Nergiz, Dünya Şampiyonası öncesi yaklaşık 8-9 ay boyunca düzenli bir antrenman salonu ve temel ekipmanlardan yoksun kalarak parkta çalışmak zorunda kaldığını belirterek “Bunca eksiğe rağmen Dünya Şampiyonu oldum” ifadelerini kullandı.
Cemre CEMALİ
2008 doğumlu Sedef Nergiz, kilo vermek amacıyla başladığı boks sporunda, yalnızca dört yıl içinde Türkiye Şampiyonluğu, Avrupa ikinciliği ve Dünya Şampiyonluğu gibi önemli başarılara imza attı.
12 yaşında, 90 kilogramken babasının yönlendirmesiyle sağlıklı bir birey olmak amacıyla antrenmanlara başlayan Sedef, zamanla sadece kilo vermekle kalmadı; babasının yarım kalan boks hikâyesini kendi başarısıyla tamamlamaya karar verdi.
Öyle ki Sedef Nergiz, bu yıl mart ayında Karadağ’da düzenlenen Dünya Gençler Boks Şampiyonası’nda final maçını kazanarak tarihi bir başarıya imza atıp, Dünya Şampiyonu olmayı başardı.
Hedefini daha da büyüten Sedef Nergiz, 2026 Gençler Olimpiyat Oyunları ve 2028 Los Angeles Olimpiyatları için hazırlıklarını sürdürüyor.
“Asıl hedefim Los Angeles Olimpiyatları. Şu an gözüm sadece orada” sözleriyle kararlılığını ortaya koyan Milli boksör bu hedef doğrultusunda antrenmanlarını titizlikle sürdürüyor.
Hem Türkiye hem de KKTC adına ringe çıkan ve Fenerbahçe Boks Kulübü’nün sporcusu olan Milli Boksör, Sedef Nergiz, başarılarla dolu yolculuğunu KIBRIS’a anlattı.
Nergiz, bu başarıların KKTC adına bir ilk olduğunu belirterek “Dünya Şampiyonluğu KKTC’ye yaşattığım ilklerden sadece biri. Türkiye Şampiyonluğu ve Avrupa dereceleri de bu alanda birer ilkti” diyerek, elde ettiği başarıların sadece kişisel olmadığını, ülkesine de gurur yaşattığını vurguladı.
“12 yaşında 90 kilogramdım”
Milli Boksör Sedef Nergiz, dört yıl önce boksa başlama öyküsünü “Babam da bu sporla ilgilendiği için beni yönlendirdi. Onunla birlikte antrenmanlara başladık. Başta sadece kilo vermekti amacımız” cümleleriyle anlatırken daha sonra bu sporu sevdiğini ve bırakmadığını belirtti.
Nergiz, henüz 12 yaşındayken o dönem yaşadığı sağlık problemleri nedeniyle boksla tanıştığını şu sözlerle anlattı:
“12 yaşında yaklaşık 90 kiloydum. Sağlık problemleri yaşamaya başlamıştım. Babam duruma hemen müdahale etti. Antrenmanlara başladık. Zamanla antrenörlerim ve babam bu işi meslek haline getirmemi önerdi. Babamın yarım kalan bir hikâyesi vardı boks alanında onu ben devam ettirmek istedim.”
Nergiz, 15 yaşında ilk Türkiye Şampiyonasına katılmakla profesyonel sporcu olma noktasındaki ilk adımını attığını ifade ederek başarı sürecini şu sözlerle anlattı:
“2023 yılında ilk kez Türkiye Şampiyonası’na katıldım. 75 kilogramda Türkiye Şampiyonu oldum.
Bu başarımın ardından milli takıma davet edildim, o zaman 15 yaşındaydım. Birinci olduğum için
milli takım ile birlikte Romanya’da düzenlenen Yıldızlar Avrupa Boks Şampiyonası’na katıldım. Orada da Avrupa ikincisi oldum. 2024 yılında yeniden Türkiye Şampiyonu oldum. Sonrasında Bosna Hersek’te düzenlenen Yıldızlar Avrupa Boks Şampiyonasında Avrupa üçüncülüğünü elde ettim.”
“KKTC’ye ilkleri yaşattım”
Nergiz, son olarak da bu yıl Karadağ’da düzenlenen Dünya Gençler Boks Şampiyonası’nda kendi sıkletinde final maçını kazanarak Dünya Şampiyonu olduğunu belirterek “Dünya Şampiyonluğu KKTC’ye yaşattığım ilklerden bir ilk değil. Bu dalda, Türkiye Şampiyonluğu ve Avrupa’da elde ettiğim derecelerde bir ilkti.” dedi.
Çalışmalarını 2026 Gençler Olimpiyatı ve 2028 Los Angeles Olimpiyatları doğrultusunda planladığına vurgu yapan Nergiz, “Asıl hedefim Los Angeles Olimpiyatları. Şu an gözüm sadece orada” dedi.
Milli Boksör Nergiz, sözlerine şöyle devam etti:
“Önümde uzun bir süreç varmış gibi görünüyor ama yaptığımız spor gerçekten çok zor. Her açıdan tam olman gerekiyor; kondisyon, mukavemet, hız, sıklet… Hepsi önemli. Bu da disiplinli ve programlı bir çalışmayı zorunlu kılıyor. Bu süreyi en iyi şekilde değerlendireceğim.”
Nergiz, sıklet değişiminin stratejik bir karar olduğunu vurgulayarak, “Sıkletimi korumak için mevcut kilomu korumak zorundayım. Eğer bu konuda özel bir stratejiniz yoksa, aynı sıklette kalmanız gerekiyor. Ben yaklaşık iki yıl 75 kiloda dövüştüm, üçüncü senemde ise 80 kiloda mücadele ettim” dedi.
Sıklet değişiminin yalnızca kilo ile değil, birçok farklı etkenle bağlantılı olduğunun altını çizen genç sporcu, “Bu ayarlamaları hem kendi vücut kapasitenize, hem yurt dışındaki rakiplerin durumuna, hem de genel güç dengenize göre yapmanız gerekiyor. Bu yüzden bu konuda ileride değişiklikler yapmayı kesinlikle düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Nergiz, kariyerinde kendisini en çok zorlayan maçın hangisi olduğu sorusunu da, “İlk Türkiye Şampiyonası diyebilirim. Çünkü ilk kez katılmıştım ve her şeyin ilki daha zordur, daha heyecanlıdır. Ben de o dönemde heyecan konusunda oldukça paniktim” diyerek cevapladı.
Tecrübe kazandıkça bu durumun üstesinden gelmeye başladığını söyleyen Nergiz, “Maçlara çıktıkça bu işin böyle olmadığını anladım. Daha rahat davranmam gerektiğini fark ettim. Zamanla panik ve heyecan problemini yarı yarıya atlattım diyebilirim” diye konuştu.
“8-9 ay parkta antrenman yaptım”
Başarılı sporcu Sedef Nergiz, kariyerinde en çok zorlandığı dönemin, Dünya Şampiyonası öncesi yaklaşık 8-9 ay boyunca düzenli bir antrenman salonu ve temel ekipmanlardan yoksun kalarak parkta çalışmak zorunda kaldığı süreç olduğunu belirterek yaşadığı bu sorunun “çeşitli nedenlerden” kaynaklandığını belirtti.
Nergiz, o dönem antrenman programının düzensizleştiğini bu nedenle bacak çekmesi, lif yırtılması gibi birçok sakatlıklar da yaşadığına dikkat çekerek “Gerek antrenör gerekse destek aldığımız yerler olarak problem yaşadığımız çok konu oldu. Bunlara rağmen, milli takımdaki antrenörlerimizin desteği ve çalışma stiliyle 10-15 günlük bir süreçte kendimi çok iyi toparladım. Böylelikle bunca eksiğe rağmen Dünya Şampiyonu oldum” dedi.
Boksun “vahşi bir spor” gibi göründüğünü ancak aksine bu sporun teknik zekaya odaklı olduğunu kaydeden Nergis, bu alanda Vasyl Lomachenko ve 2016’da vefat eden Roman Romanchuk’u disiplini ve çalışma stilini noktasında örnek aldığını açıkladı.
Milli boksör Sedef Nergiz, boksun zorluklarına ve kadın sporcuların bu alandaki yükselişine dikkat çekerek, “Boks sadece erkeklere özgü bir spor gibi gösterilmeye çalışılıyor ama bence tam tersi; kadınlar artık dünya genelinde daha çok ilgi görüyor ve büyük başarılar elde ediyor” dedi.
‘Boks ayakta başlar’
Nergiz, “Boks çok zor bir spor. Sadece kollar değil, tüm vücudun güçlü ve hızlı olması gerekiyor. Özellikle ayaklar çok önemli; ‘Boks ayakta başlar’ derler. Bu yüzden hız ve mukavemet her şeyin temelini oluşturuyor” vurgusu yaparak antrenman sürecinde özellikle partner bulma konusunda ciddi sıkıntılar yaşadığını söyledi.
Antrenmanlarını çoğunlukla erkek partnerlerle yapmak zorunda kaldığını belirten Nergiz, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Adada bu sporu yapan çok az kişi var ve neredeyse hepsi erkek. Kendi yaşımda ve sıkletimde çalışacak kadın sporcu bulmakta hep zorlandım. Takımda da tek kadın sporcuydum. Bu süreçte zaman zaman fiziksel olarak zorlandım. Karşımdaki erkek sporcular güç kontrolünü her zaman sağlayamıyordu. Bu da beni hem fiziksel hem de mental açıdan etkiledi”